By Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) Başkanı Yusuf Günay, cari açığın kapatılmasında yerli kaynaklar üzere yeşil hidrojenin de sistemde değerli bir yerinin olacağını belirterek, “Hidrojen gücü için özel bir otorite atanması bu kaynağın kıymetlendirilmesi açısından değerlidir.” tabirlerini kullandı.
Günay, H2DER’in ikinci sefer başkanlığına seçilmesinden sonra, yeni devrin ilk Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısını gerçekleştirdi.
Günay, “net sıfır” amacıyla ortaya çıkan güç dönüşüm adımlarında AB ülkelerini örnek verdi.
AB ülkelerinin 2030’a kadar 10 milyon ton hidrojen üretmeyi hedeflediğini belirten Günay, “10 milyon ton da ithal etme kararı, karbon emisyonunda toplamda yüzde 23’lük azalma sağlayacak. Hudutta Karbon Düzenleme Düzeneği 1 Ocak 2026’da devreye girecek. Almanya’nın başı çektiği AB ülkelerinde güç dönüşümü güçlü örnektir. Kömürden doğal gaza geçmişlerdi. Artık doğal gazın yeşil hidrojenle ikamesi için çalışılıyor. Almanya, resmi kurumlarıyla, Türkiye’nin üretim potansiyeline sıcak adımlar atıyor. Türk-Alman Güç İşbirliği çalışmalarında dernek olarak yer alıyoruz. Bilgi ve teklif paylaşıyoruz. Proje ve teşebbüslerde paydaş oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
CARİ AÇIĞIN KAPATILMASINDA YERLİ KAYNAKLAR KADAR ÖNEMLİ
Günay, Türkiye’de de emsal süreçler yaşandığını vurgulayarak, “Bu süreçte, en pahalı başlıklarımızı daima gündemde tutuyoruz. Cari açığın kapatılmasında yerli kaynaklar üzere yeşil hidrojenin sistemde değerli bir yeri olacaktır. Hidrojene özel bir otorite atanması bu kaynağın kıymetlendirilmesi açısından değerlidir.” açıklamasında bulundu.
Yeşil Hidrojen Üretim Sanayi Bölgeleri’nin ilan edilmesi teklifine yetkililerin sıcak baktığını vurgulayan Günay, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile de görüşmelerimiz sürüyor. Gökçeada-Bozcaada lokasyonları ve iki ada arasındaki denizi kapsayan alanın Yeşil Hidrojen Üretim Sanayi Bölgeleri olarak ilan edilebileceğini savunuyoruz.” tabirlerini kullandı.
