By İSTANBUL’un Şişli ilçesinde eski eşi Rüstem Elibol tarafından öldürülen Bahar Aksu (34), memleketi Edirne’de toprağa verildi. Çok sayıda bayanın da saf tuttuğu cenaze namazında Aksu’nun annesi ile kardeşi ayakta durmakta zorluk çekti. Cenazede Aksu’nun annesi Gülçin Küçüktorun, kızı Berin Ziya’yı, “Kızım artık ablan korkmayacak, o en inançlı yere gitti” diyerek teselli etti.
Şişli’de evvelki gün işe gittiği sırada boşandığı Rüstem Elibol ve 3 arkadaşı tarafından kaçırılmaya çalışılan Bahar Aksu, eski eşi tarafından öldürüldü. Kaçmaya çalışan şüpheliler yakalanırken, Aksu’nun cenazesi İsimli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Burada yapılan süreçlerin tamamlanmasının akabinde Aksu’nun ailesi, cenazeyi teslim alarak Edirne’ye getirdi. Aksu cenazesi Eski Cami’ye getirildi. Cenazede taziyeleri; Bahar Aksu’nun annesi Gülçin Küçüktorun, üvey babası Yücel Altınbaş ve üvey kardeşi Berin Parıltı Altınbaş kabul etti. Anne Gülçin Karatorun ve kardeşi Berin Parıltı Altınbaş, ayakta durmakta zorluk çekti. Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın da cenazeye katılarak aileye başsağlığı iletti.
Çok sayıda bayanın saf tuttuğu namazdan sonra Bahar Aksu’nun cenazesi, Yenişehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Buradaki define Bahar Aksu’nun biyolojik babası İngiliz kökenli İbrahim Aksu da katıldı. Berin Işık Altınbaş ile Gülçin Küçüktorun, Bahar Aksu’nun mezarı başında gözyaşlarına hakim olamadı. Anne Küçüktorun, bu sırada kızı Berin Ziya’yı, “Kızım artık ablan korkmayacak, o en inançlı yere gitti” diyerek teselli etti.
‘ÜZGÜNÜM, CANIMIZ YANDI’
Cenaze toprağa verildikten sonra basın açıklaması yapan üvey baba Yücel Altınbaş, büyük acı yaşadıklarını ancak tıpkı vakitte öfkeli olduğunu belirterek, “Üzgünüm, bizim canımız yandı. Bu bize denk geldi. Bizden sonrakilere de denk gelecekti ya da gelecek. Geçmişteki mağdurların hepsine Allah rahmet eylesin. 1,5 yaşındayken Bahar, benim kucağıma aldığım, öz evladım olarak kabul ettiğim evladımdır. Hasebiyle yasal tabirdeki biçim beni şu etapta çok ilgilendirmiyor, canı yanan tekrar benim, tekrar anası, ailesi. Bu iş artık bu saatten sonra bu türlü yürümemeli. Neyi düşünmemiz gerekiyorsa, ne yapmamız gerekiyorsa artık herkes ben olarak düşünmeli. Zira yalnızca onun yahut senin başına gelmiyor. Bu saatten sonra kanımın son damlasına kadar gayret edeceğim” diye konuştu.
‘ADALETE İNANCIM SONSUZ’
Adalete inancının tam olduğunu belirten Altınbaş, “Bu uğurda Sayın Cumhurbaşkanımın kıymetli eşleri hanımefendinin ne kadar hassas olduğunu herkes söyler, herkes bilir. Bu olaya daha da çok sahip çıkacağını, bir caninin bu halde ortalıkta neden dolaştığını, herkese hesabını sorulacağından eminim, kuşkum yok. Adalete inancım her şeye karşın sonsuz. Bir devletin adaleti var, maddeleri var, bir Allah’ın adaleti var” dedi.
‘HİÇBİR HAFİFLETİCİ SEBEBİ OLAMAZ’
Bahar Aksu’nun kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan birisi olduğunu söyleyen Altınbaş, “Bahar kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, güçlü, kendine inanan, naif bir insandı. O denli şikayet etmek, sağdan soldan yardım dilenmek üzere bir huyu yoktu. Kendine nazaran çok pak bir dünyası vardı. Lakin ortaya çıkan imgeler herkese artık her şeyi söz ediyor. Bu saatten sonra hiçbir makamda, hiçbir insan evladı geri adım atamaz. Kızımı dört kişi çete oluşturarak, kaçırmaya çalışıyor. Başaramayınca yanında, arabasından inerken daha elinde silahla bir arada yakalıyor. Orada ensesinden kahpece vuruyor. 3 defa tutukluk yapan silahıyla ısrarla 6 kurşunu kafatasına sıkıp paramparça ediyor. Bunun hiçbir hafifletici sebebi olamaz bu saatten sonra. Bu imajların, bu şahitliklerin sonucunda artık bu yoldan geri kimse dönemez. Bir Allah’ın kulu dönemez” diye konuştu.
‘İLK VE SON AÇIKLAMAM’
Bundan sonraki süreçte yargı sürecinin takipçisi olacaklarını belirten Altınbaş, “Bu benim birinci ve son basın açıklaması halinde hislerimi tabir etmeye çalıştığım bir şey. Bundan sonra avukatlarla herkes gereken bilgileri alacak. Aile olarak mevzu hakkında yargı süreci de başlayacağı için konuşmayacağız lakin bu demek değil ki ben konuşmayacağım ya da sen konuşmayacaksın. Arkadaşlar artık konuşacağız. Hamasetimizi toplayalım, kâfi. Bugün benim canım yandı, dün ben konuşmuyordum. Bugün konuşmak zorundayım ve bunu konuşuyorum. Yarın senin canın yanacak. Şayet bugün konuşmuyorsan, yarın sen de benim üzere ağlayacaksın” dedi.
Öte yandan Altınbaş, kızı Aksu için basında çıkan ‘Hristiyan olduğu’ tarafındaki telaffuzlara reaksiyon gösterip, “Kızımın Hristiyan olduğundan, niçin Müslüman mezarlığında defnedildiğinden bahsetmeye çalışıyorlar. Onlara prim vermeyeceğim. İsmini de zikretmiyorum. Onlarla ilgili de yasal süreci başlatacağım. Halkı kin ve nefrete sürüklemek hatası var; her şeyden evvel yaptıklarıyla. Bu doğrultuda da ayrıyeten bir dava süreci yaşayacağız” diye konuştu.
