By Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Polonya Başbakanı Donald Tusk, rastgele bir taarruz durumunda tarafların birbirine karşılıklı dayanak vermesini öngören bir savunma unsuru içeren yeni bir iş birliği ve dostluk mutabakatı imzaladı.
Fransa ve Polonya askeri iş birliğine imza attı. Fransa’nın Nancy kentinde bir ortaya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Polonya Başbakanı Donald Tusk, iki ülke ortasındaki dostluk ve stratejik paydaşlığı derinleştiren kapsamlı bir iş birliği muahedesine imza attı. Avrupa’nın güvenlik mimarisinde önemli bir dönüşüm atağı olduğu öne sürülen 17 başlıklı muahedenin “bir saldırganın saldırısı durumunda tarafların birbirine karşılıklı dayanak vermesini” öngören bir savunma unsurunu içerdiği aktarıldı.
İki ülke ordularının önümüzdeki aylarda ortak tatbikatlar gerçekleştireceğini açıklayan taraflar, bilhassa Polonya’nın güç dönüşümü çerçevesinde kurmayı planladığı yeni nükleer santrallerde Fransız teknolojisinin kullanılması konusunda da iş birliği hedefliyor.
“Fransa’nın hayati çıkarları, yalnızca kendi topraklarıyla sonlu değildir”
Tarihi muahedenin akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Macron, bu yeni iş birliğinin sadece savunma alanını değil, siber güvenlikten güce, nükleer teknolojiden yapay zekaya kadar birçok stratejik alanı kapsadığını belirtti. Macron, “Bu mutabakatla birlikte, dış müdahalelere, siber ataklara ve demokratik süreçlerimize yönelen tüm tehditlere karşı ortak ve kararlı bir duruş sergileyeceğiz” dedi.
Fransa’nın nükleer caydırıcılık stratejisine de dikkat çeken Macron, “Fransa’nın hayati çıkarları, yalnızca kendi topraklarıyla hudutlu değildir. Avrupa’daki en önemli ortaklarımızın güvenliği de bu çerçevenin içindedir. Bu, 1960’lardan beri süreklilik arz eden bir doktrindir” diye konuştu.
“Avrupa artık kendi güvenliğini öteki ülkelere emanet edemez”
Anlaşmanın sırf NATO’ya eklenen bir doküman olmadığını vurgulayan Macron, Avrupa’nın savunma kapasitesinin kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini savundu. Fransız başkan, “ABD’li müttefiklerimizle iş birliğimizi sürdürüyoruz, fakat Avrupa artık kendi güvenliğini diğer ülkelere emanet edemez. Stratejik özerklik, artık ertelenemez bir sorumluluktur” sözlerini kullandı.
“Putin, barıştan yana değil, savaştan yana”
Rusya’nın başşehri Moskova’da İkinci Dünya Savaşı’nın 80. yılını hasebiyle gerçekleştirilen büyük askeri geçit merasimine ait yorum yapan Emmanuel Macron, “Başkan Putin, barıştan yana değil, savaştan yana. Onun uzlaşmacı bir niyet taşıdığını düşünenler artık yanıldıklarını kabul etmeli” dedi.
“Bu, Avrupa’nın kendini savunmaya hazır olduğunun somut bir göstergesidir”
Polonya Başbakanı Donald Tusk da muahedenin Avrupa’nın güvenliği açısından tarihi bir dönüm noktası olduğunun altını çizerek, “Bu sırf iki ülke ortasında bir metin değil, Avrupa’nın kendini savunmaya hazır olduğunun somut bir göstergesidir. Fransa ve Polonya her kuralda birbirine güvenebilir. Bu karşılıklı inancı kurumsal hale getirdik” biçiminde konuştu. Tusk, nükleer caydırıcılık konusunda da Fransa ile ortak hareket etmeye açık olduklarını belirtti.
Anlaşmadaki karşılıklı yardım unsurunu “anlaşmanın özü” olarak tanımlayan Tusk, “Herhangi bir tehdit durumunda, askeri takviye dahil tüm yardımları sağlayacağımızı açıkça taahhüt ediyoruz” açıklamasında bulundu.
“Polonya üzere hayati kıymete sahip bir ortakla geç kalmış bir tamamlamayı gerçekleştiriyoruz”
Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, ” Almanya, İtalya ve İspanya ile yürüttüğümüz stratejik ikili mutabakatlara, Polonya üzere hayati kıymete sahip bir ortakla geç kalmış bir tamamlamayı gerçekleştiriyoruz” sözlerine yer verildi.
“Benim dileğim önümüzdeki günlerde ateşkese bağlı kalma taahhüdünde bulunmamızdır”
Öte yandan Polonya medyasına açıklamalarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya- Ukrayna savaşında 30 günlük bir ateşkes için ABD-Avrupa ortak planının süratle hazırlanması davetinde bulundu. Bu planın büyük yaptırımlarla desteklenmesi gerektiğini söyleyen Macron, “Benim dileğim önümüzdeki saatlerde ve günlerde daima birlikte bir ateşkese bağlı kalma taahhüdünde bulunmamızdır. Taraflardan biri bu ateşkesi bozarsa, ağır ekonomik yaptırımlar uygulanacağını açıkça söylemeliyiz. Daha caydırıcı olabilmek için Avrupalılar ve ABD’liler olarak daha güçlü adımlar atmamız gerekiyor” dedi. – PARİS
