By Buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein kümesi olan glüten, çölyak hastaları, intoleransı olan bireyler ile hassasiyeti bulunan bireyler için sıhhat meseleleri oluşturabiliyor. Lakin bu rahatsızlıklara sahip olmayan bireylerin de kilo verme emelli glütensiz beslenmeyi tercih ettiği biliniyor.
Uzm. Dyt. Aksu, glütensiz beslenmenin bağırsak sıhhatini güzelleştirdiğini belirterek, başta şişkinlik ve hazımsızlık olmak üzere kimi sindirim sistemi rahatsızlıklarını azaltabileceğini aktardı.
Glüten tüketimini azaltan birtakım şahısların kendilerini daha enerjik hissettiklerini ve kilo verdiklerini söylediğini vurgulayan Aksu, “Ancak bunun büsbütün glüteni bırakmakla mı, yoksa daha nizamlı ve sağlıklı beslenmekle mi ilgili olduğu tartışmalıdır” sözlerini kullandı.
Aksu, glüten içermeyen eserlerin çoklukla daha işlenmiş olup besin kıymetlerinin düşük olduğuna işaret ederek, “Özellikle lif, vitamin ve mineral açısından eksik olabilirler. Bunun yanı sıra glüten içermeyen ekmek ve makarna üzere eserler olağan muadillerine nazaran daha yüksek yağ ve karbonhidrat içerebilir, bu da sağlıklı bir kilo denetimi için dikkat edilmesi gereken bir faktördür.” değerlendirmesini yaptı.
“Gerekli besin öğelerini kaçırtabiliyor”
Birçok kişinin glütensiz diyetlerin kilo vermeye yardımcı olduğuna inandığına dikkati çeken Aksu, şunları kaydetti:
“Gerçekte ise glütensiz beslenmek, karbonhidrat tüketimini azaltıp beslenme nizamını düzenlediği için kilo kaybına katkı sağlayabilir. Ancak yanlış besin seçimleri ve işlenmiş glütensiz eserlerin ziyadesiyle tüketilmesi, bilakis kilo alımına neden olabilir. Glütensiz beslenmek isteyenler için doğal olarak glüten içermeyen besinler ortasında pirinç, kinoa, mısır, patates, mercimek, et, balık, yumurta, süt eserleri, zerzevat ve meyveler bulunur. Bu besinleri hakikat biçimde tüketmek, sağlıklı bir glütensiz beslenme planı oluşturmanın anahtarlarındandır.”
Aksu, birtakım glütensiz besinlerin tıpkı vakitte yüksek yağlı ve kızarmış yiyecekleri de içerebildiğinden kilo alımına neden olabileceğini belirterek, yalnızca glütenden kaçınmaya odaklanmanın, gerekli besin öğelerini kaçırmaya da neden olabileceğini anlattı.
Aksu, glütensiz beslenmenin, çölyak hastaları ve hassaslığı olan şahıslar için bir mecburilik olduğunu vurgulayarak, hastalığı olmayan öteki bireyler için bu beslenmenin gerçek planlanmadığı takdirde besin ögesi eksikliklerine neden olabileceğini kaydetti
Kişilerin kendi gereksinimini kıymetlendirerek, glütensiz beslenmeyi bir moda akımı olarak değil, şuurlu bir karar olarak uygulamalarına, beslenme ve diyet uzmanlarına danışarak seçim yapmalarının en sağlıklı yol olacağına işaret eden Aksu, “Glütensiz diyet tercih eden bireylerin, beslenme yetersizliklerini önlemek için dikkatli bir formda planlanmış beslenme programlarını uygulaması tavsiye edilir” değerlendirmesini yaptı.
