By İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan ve tutuklanan bayanlara çıplak arama yapıldığı savlarına ait bayanlar Eminönü’nde protesto için bir ortaya geldi
Polis yürüyüşe müsaade vermedi
Sloganların akabinde Karaköy’e yürüyerek orada basın açıklaması yapmak isteyen feminist kümeye polis müsaade vermeyince küme basın açıklamasını Eminönü’ndeki Üsküdar İskelesi önünde yaptı. Gözaltında makûs muamele yaşayan bayanların yalnız olmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kadınların tacize uğradığında başvurması beklenen kurumsunuz siz”
“Biz feministler İstanbul sokaklarından İstanbul Emniyeti’ne, cezaevlerinde çalışan infaz memurlarına sesleniyoruz: Bayanlara, LGBTİ artılara cinsiyetçi küfür etmek, tecavüz tehdidinde bulunmak, cinsel tacizdir, kabahattir. Bayanları, LGBTİ artıları tek başına köşelerde sıkıştırıp göğüslerine, bedenlerine dokunmak cinsel akındır, hatadır. Sizin misyonunuz tam aksine bunu konutta, sokakta, işte, rastgele bir yerde yapan, yapmaya kalkan erkeklere mahzur olmak; onlardan biri olmak değil. Bayanların tacize uğradığında başvurması beklenen kurumsunuz siz. Bunu siz unutmuş olabilirsiniz, lakin biz unutmuyoruz.
“Gözaltında, hapishanede adapsız çıplak arama, cinsel işkencedir”
Gözaltında, hapishanede adapsız çıplak arama, cinsel azaptır. Cinsel azap kabahattir. Failinin üniformalı olması, bunu devlet ismine işlediğini sav etmesi, ismine ‘rutin uygulama’ demesi bu gerçeği değiştirmez. Soruyoruz: Bayanları, LGBTİ artıları taciz edin, köşede kıstırıp dokunun, tecavüzle tehdit eden küfürler sıralayın, çırılçıplak soyun diye bir buyruk mi aldınız? Bu buyruğu kimden aldınız?
“Cinsel şiddet tehdidi, çıplak arama bir uygulama değil insan hakkı ihlali”
Bize ‘ahlaktan’ bahsedip bayanları taciz edenler, işkenceciler. Tahminen kamuoyunda çok bilinmiyor yahut yeni yeni gündem oluyor, lakin yalnızca 19 Mart’tan beri değil, çok uzun müddettir gözaltında, hapishanelerde azap ve makûs muameleyi, zıt kelepçeyi, çıplak aramayı ‘rutin uygulama’ diyerek geçiştirmeye kalkıyorlar. Halbuki zıt kelepçe, cinsel şiddet tehdidi, çıplak arama bir uygulama değil insan hakkı ihlali. Buna karşı çıkmak, direnmek, bu suça şahit olduğumuzda müdahale etmek, şikayetçi olmak hakkımız. Kanunlara nazaran polisin değil çıplak arama, üst araması yapmak için bile hakim kararı alması gerekiyor. Cezaevi girişinde çıplak arama ise fakat kuruma yasak unsur sokma kuşkusu varsa yapılabilir. Ancak bu, uzunca müddettir sesini yükselten, uğraş eden bayanlara karşı bir silah haline dönüştürülmüş durumda.”
