By
BİTLİS’in Tatvan ilçesindeki dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü etrafında yaşayan ve evvelki yıllarda elle beslenmeleriyle ilgili sık sık gündeme gelen ayılar, kış uykusundan uyandıktan sonra bu yıl birinci sefer görüntülendi.
Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi kapsamında ‘Mükemmeliyet’ ödüllü 2 bin 250 rakımdaki Nemrut Kalderası’nın yolu, geçen günlerde Vilayet Özel Yönetimi tarafından kardan temizlendi. Eşsiz doğal güzellikleriyle dikkat çeken kaldera, bu yıl da ağır ilgi gördü. Nemrut’un maskotları olarak tabir edilen bölgedeki ayılar da kış uykusundan uyandı. İnsan hareketliliğinin artmasıyla birlikte Nemrut Krater Gölü etrafında yaşayan ayılar da görülmeye başlandı. Ayıların yiyecek arama telaşları vatandaşlar tarafından görüntülendi.
Bölgede uzun yıllardır tabiat gözlemciliği yapan Bitlis Eren Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Cihan Önen, havaların ısınmasıyla birlikte boz ayıların artık daha sık görülmeye başladığını belirtti. Davranışsal rehabilitasyon sürecinde olan bu hayvanlara karşı ziyaretçilerin birinci aylarda göstereceği yaklaşımın büyük ehemmiyet taşıdığını vurgulayan Önen, önümüzdeki aylarda bölgede insan yoğunluğunun daha da artmasının beklendiğini tabir etti. Dr. Önen, doğal yaşam alanlarının ziyan görmemesi için yetkili kurumların ikazlarına kesinlikle uyulması gerektiğinin altını çizerken, birtakım vatandaşların uygun niyetle yabanî hayvanları besleme eğilimi gösterebildiğini de kelamlarına ekledi.
Önen, bu davranışın hayvanların doğal beslenme alışkanlıklarını bozduğunu ve onların insanlara yaklaşmasına neden olduğunu lisana getirerek şöyle konuştu:
“Sonuçta bu canlılar tabiatları gereği yırtıcı yapıdadır. İnsanlara yönelik tehlikeli akınlar yaşanabilir ve bu durum toplum sıhhati ve güvenliğini riske atar. Bu tıp olaylara geçmiş yıllarda şahit olduk. Yetkililer, bölgeye yemek artıkları bırakılmaması mangal yapılmaması ve hayvanların elle beslenmemesi gerektiği konusunda ihtarda bulunuyor. Geçmişte yapılan bu cins kusurlu uygulamaların hem insanlara hem de yaban hayvanlarına ziyan verdiği tabir ediliyor. Yaban hayatının korunmasının ekolojik istikrar açısından kritik ehemmiyet taşıyor. Doğal alanlardaki hayvan popülasyonunun sürdürülebilir halde korunabilmesi için tabiatta kendi besinlerini bulmalarının teşvik edilmesi gerekiyor. Ormanlık alanlara meyve ağaçlarının dikilmesi, ayıların beslendiği öbür canlı popülasyonların korunması üzere uygulamalar bu canlıların doğal beslenme davranışlarını destekleyebilir.”
