By Son yıllarda kahveye alternatif olarak sunulan birtakım içeceklerin sıhhate olumsuz tesirler doğurabileceği konusunda uzmanlar uyarıyor.
Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de gün kahvesiz başlamıyor. Piyasada sayısız alternatif ortasında sağlıklı olanı bulmak ise giderek zorlaşıyor. ANSES’e (Fransız Besin, Etraf ve İş Sağlığı Güvenliği Ajansı) nazaran, doymuş yağ asitleri günlük güç alımının %12’sini, şekerler ise %40-55’ini aşmamalıdır. Lakin, pek çok tanınan kafeinli içecek bu sonların çok üzerinde pahalar içeriyor.
En sıhhatsiz kahve bazlı eserleri listeledi
Beslenme uzmanı Kelly Gray, bu hususta değerli bir ikazda bulunuyor: “Görünüşte zararsız üzere görünen matcha latte yahut cappuccino, düşündüğünüzden çok daha fazla ziyan verebilir.”
Uzman, bu içeceklerin içerdiği ziyanlı bileşenlere dikkat çekerek, en sıhhatsiz kahve bazlı eserlerin bir listesini paylaştı.
Zararlı içeceklerin başında Pumpkin Spice Latte gelirken, onu Mocha takip ediyor. Yüksek şeker, yağ ve süt içeriğiyle dikkat çeken bu iki seçenek, sıhhat açısından önemli riskler taşıyor. Bilhassa Mocha, içeriğindeki çikolata ipuçlarıyla lezzet sunarken, tertipli ve çok tüketimde bedene ziyan verebiliyor.
Aromalı latte, matcha latte ve chai latte üzere öteki tanınan içecekler de misal halde risk oluşturuyor. Bu içeceklerin içine eklenen şeker, yağ, karamel ya da fındık aromaları, kalori ölçüsünü süratle artırıyor ve bu da onları adeta birer kalori bombasına dönüştürüyor.
Kahve tüketimi tip 2 diyabet riskini azaltabilir
Öte yandan, sıhhatine ihtimam gösteren kahve tutkunları için daha doğal ve sade seçenekler ön planda. Americano, sade kahve ve espresso üzere içecekler, ek şeker ya da süt içermeyen minimalist yapılarıyla makul bir tercih olarak öne çıkıyor.
Kahve, hakikat formda tüketildiğinde sıhhat açısından birçok değerli yarar sunabiliyor. Kafein, fizikî ve zihinsel performansı artırarak bireylerin daha uyanık, odaklanmış ve güç dolu hissetmesine yardımcı oluyor. Ayrıyeten, tertipli kahve tüketimi tip 2 diyabet riskini azaltabilir.
Johns Hopkins Tıp Fakültesi araştırmacıları, kahvenin kalp yetmezliği, kolon kanseri, Parkinson hastalığı ve Alzheimer üzere önemli sıhhat sıkıntılarına karşı hami tesirleri olabileceğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra kahve, glikoz idaresini güzelleştirir, karaciğeri korur, DNA’yı güçlendirir ve hayat müddetini uzatma potansiyeli taşır.
Beslenme uzmanı Gray ayrıyeten, günlük kahve tüketiminin 2 ila 5 fincanla sınırlanmasının, hem sıhhat hem de istikrarlı hayat açısından ülkü olduğunu da belirtiyor.
Aşırıya kaçmadan, ölçülü tüketim ve kaliteli kahve seçimi konusunda uyarıyor. Sıhhate olan olumlu tesirlerinden yararlanmak için şuurlu bir tüketim alışkanlığı geliştirmek büyük kıymet taşıyor.
