By Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarla ilgili Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, birtakım bakanlar, valiler ve belediye liderleri hakkında hata duyurusunda bulunmuştu.
Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak isteyen partililer gözaltına alınmıştı.
Gözaltındaki K.Ç. isimli genç, karşıt kelepçeliyken polis tarafından yumruklandığını belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına hata duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Güvenlik Şube Müdürlüğünde misyonlu polis memuru N.D. hakkında “basit yaralama” cürmünden iddianame hazırlandı.
İddianamede, K.Ç. isimli gencin isimli tabip raporuna nazaran kolay tıbbi müdahaleyle giderilebilecek halde yaralandığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. İddianamede ayrıyeten, K.Ç. hakkında kelam konusu olayla ilgili Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet hatasından yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirildi.
“SANIK POLİS MEMURU, MÜDAHALE SIRASINDA YUMRUK ATMIŞTIR”
Polis memuru N.D. hakkında İstanbul 66. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava, geçen günlerde karara bağlandı.
ANKA Haber Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye nazaran, argüman makamı temel hakkındaki görüşünde şu sözlere yer verdi:
“Katılanın gözaltına alınarak götürüldüğü araçta, sanığın kendisine iki defa yumruk attığını beyan ederek teşhis etmesi; bu beyanın, isimli rapor içeriği ve şahitler P.A. ile E.Ç’nin sanığın katılana yumruk attığını gördüklerine dair tabirleriyle uyumlu olması dikkate alındığında, sanığın olay tarihinde polis memuru sıfatıyla vazife kapsamında müdahalede bulunduğu katılana yumruk atarak, onu kolay tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde yaraladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, sanığın hareketinin TCK’nın 86/2-1. cümle ve 86/3-d hususları uyarınca cezalandırılması, ayrıyeten taammüden işlenen kabahat nedeniyle TCK’nın 53. hususunda belirtilen hak yoksunluklarının uygulanması kamu ismine talep ve mütalaa olunur.”
“MÜTALAAYI KABUL ETMİYORUM”
Sanık polis memuru N.D, temel hakkındaki savunmasında, evvelki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, savcının görüşünü kabul etmediğini tabir etti.
Müşteki avukatları, sanığın azap cürmünü işlediğini ileri sürerek, şunları kaydetti:
“Elleri kelepçeli bir şahsa vurulmuştur. Bu nedenle vazifeli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Belgenin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz. Mahkeme aksi kanaatte ise sanığın en üst hadden cezalandırılmasını istiyoruz. Müvekkilim sanık tarafından devlet tersi görülerek atılı aksiyon işlenmiştir. Devlet terslerinin bile türel güvenliği kelam hususudur. Her ne kadar mütalaayı eksik bulsak da sanığın aksiyonu sübut bulduğundan cezalandırılmasını talep ederiz.”
150 GÜN PARA CEZASI VERİLDİ
Son kelamı sorulan sanık polis memuru N.D, “Darp raporu ile katılanın beyanları birbiriyle örtüşmemektedir. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme, sanığın müştekiye karşı “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek halde taammüden yaralama” cürmünü işlediğini sabit bularak, 150 gün isimli para cezası ile cezalandırılmasına ve kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
