By Terör örgütünün, 41 yıldan beri Türkiye’ye karşı gerçekleştirdiği kanlı taarruzlarını sonlandırıp kendini feshettiğini açıklamasıyla yeni bir basamağa geçilirken, sürecin kazananı terör örgütü oldu. İran, Irak, Suriye ve Türkiye’de farklı isimlerle faaliyet yürüten ve tüm faaliyetleri çatı yapılanma olan KCK bünyesinde şekillenen terör örgütü, merkezini Irak’ın kuzeyinden, Suriye’nin kuzeyine taşıyarak stratejik ve taktiksel ataklarla yeni bir periyoda kapılarını açtı. 2011 yılında Suriye’de başlayan Arap baharıyla birlikte iç savaştan doğan otorite boşluğundan istifade eden terör örgütü PKK, bu tarihten itibaren Suriye’nin kuzeyine yerleşti.
SURİYE’DE YPG OLDU
Türkiye, İran ve Irak’tan önemli silahlı takımlarla orta ve üst seviyede yöneticileri de Suriye’ye kaydırdı. Siyasi ve diplomatik faaliyetlerini PYD ismiyle sürdürürken, IŞİD’le uğraş mazeretiyle ABD başta olmak üzere AB üyesi birçok ülkenin sempatisini kazanan terör örgütü YPG ismiyle silahlı yapılanmaya gitti.
PENTAGON’DAN BÜTÇE
Ancak takımlarının yüzde 70’ini PKK’lı teröristler oluşturdu. Pentagon’dan yıllık bütçe oluşturulurken, binlerce tır yeni kuşak silah ve mühimmat da terör örgütüne gönderildi. Terör örgütü çok süratlice ülkenin kuzeyi ve kuzeydoğusunu işgal etti ve birçok yerleşim yerinin denetimini ele geçirdi.
KENDİ PARASI YOK
Anayasası, seçim kurulu, belediyesi, yargı, adalet komitesi, yasama, yürütme kurulu, anayasa mahkemesi, federal meclisi, polis asayiş gücü, istihbarat servisi, kelamda ordu gücüyle hâkimiyet sağladı. Bir devletteki tüm örgütlenmelere sahip terör örgütü, yalnızca kendisine ilişkin para bastırmamış.
Adana Mutabakatı varken kuş uçamazdı
2011 yılındaki iç savaş öncesi Türkiye-Suriye münasebetlerinin uygun olduğu devirde terör örgütü PKK ve uzantıları bu ülkede faaliyet yürütemiyordu. Adana Mutabakatı çerçevesinde yakalanan terörist Suriye asıllı ise bu ülkede tutuklanıp idamla yargılanıyordu. Türkiye asıllı olanlar da iade ediliyordu. PYD’nin elebaşlarından Salim Müslim başta olmak üzere örgütün ileri gelenleri Suriye’de idam edilme dehşetiyle faaliyetlerini komşu ülke Lübnan’dan yönetiyordu. Şu anda İmralı’da Abdullah Öcalan’ın yanındaki terör örgütü PKK’nın Merkez Komite üyelerinden Kâzım kod isimli Hamili Yıldırım da beraberindeki 16 kişilik kümeyle 2004’te Suriye’den Hatay’ın Amanos Dağlarına geçiş yapmak isterken Suriye zımnî servisi El Muhaberat tarafından yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmişti.
Haritası bile çizildi
Terör örgütü 2016 yılından itibaren sonun çabucak yanı başında özerk bölgeler ilan etti. Afrin, Kobani ve Cezire olmak üzere üç bölgede de kanton ilanıyla bölgeyi “Batı Kürdistan Suriye Özerk Yönetimi” olarak isimlendirip, kelamda büyük Kürdistan’ın 4 kesiminden biri ilan etti. Demografik yapıyı değiştirmek için bölgede yaşayan Arap, Türkmen, Süryani ve Çerkesleri zorla göç ettirdi.
Örgütün terörist sayısı 80 bine çıktı
İstihbarat kayıtlarına nazaran, örgütün silahlı gücü 7-8 binlerden bir anda on binlerle söz edilmeye başlayınca terör örgütü bu kere de ana omurgasını PKK-YPG’li teröristlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ismiyle yeni bir oluşuma gitti. Teröristler işgal ettikleri bölgelerde havacılık eğitimi de olmak üzere ağır silah eğitiminden geçirildi. Bu eğitimlere şahsen ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan generaller ile İsrailli emekli generaller öncülük etti. Paramotor eğitimi alan ve iki sefer Suriye’den Hatay’ın Amanos Dağlarına inen teröristler Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü ile TUSAŞ’a ataklar gerçekleştirdi. Terörist sayısı 80 binlerin üzerine çıkınca SDG bünyesinde alay, tabur ve tugay düzeylerine çıkıldı. Türkiye’nin ikazına rağmen, ABD ve AB ülkeleri “Bunlar PKK’dan farklı” denilerek terör örgütüne olan sınırsız takviyelerini sürdürdü.
Avrupa, ABD ağırlıyor
Terör örgütü elebaşları, siyasallaşma ve diplomasi faaliyetleriyle Avrupa’da temsilcilikler açtı. PYD’nin Eş Başkanı Asya Abdullah Fransa’da Elysee Sarayı’nda ağırlandı. ABD’li üst seviye askeri yetkililer, sık sık Suriye Demokratik Güçleri’nin başındaki Mazlum Abdi ile bir ortaya geldi.
