By Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesinin (AİBPA) Ekonomik ve Mali Bahisler, Toplumsal İşler ve Eğitim Komitesinin “Akdeniz Bölgesinde Göçün Ekonomik ve Toplumsal Etkileri” bahisli toplantısı İstanbul’da yapıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) mesken sahipliğinde bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan AİBPA İktisat Komitesi Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Avrupa-Akdeniz Bölgesi’nde giderek daha fazla kıymet kazanan göçün ekonomik ve toplumsal tesirlerini ele almak üzere bir ortaya geldiklerini söyledi.
Ayrım, göçü bir tehdit değil, yanlışsız yönetildiğinde ortaya çıkacak bir fırsat olarak pahalandırmak gerektiğini kaydederek, “Bölgemizdeki çatışmalar devam etmekte. Biz, daima diyalog ortamının olduğu, sivil insanların, bayanların, çocukların ölmediği dünya bizim için kıymetli olduğunu söylüyoruz. Burada bize kıymetli misyonlar düşüyor. Daha adil bir dünya mümkün. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği üzere, bu adil dünyayı da daima birlikte biz inşa edeceğiz. Hatasız beşerler, çocuklar ölmesin.” diye konuştu.
Göç konusunun Akdeniz Bölgesi’nin en kıymetli mevzularından biri olduğunu, vakit zaman istihdam probleminden ötürü da göç hareketinin hızlandığını aktaran Ayrım, şöyle devam etti:
“Biz, Türkiye olarak bu mevzuda en güzelini yapmaya çalışıyoruz. Süreksiz muhafaza altında olan Suriyeli vatandaşlara, Türkiye olarak şimdiye kadar sahiden en bedelli çalışmaları onlara sunduk. Suriye, bugün olağanlaşma sürecini yaşıyor. Suriyeli vatandaşlar da bir kısmı kendi ülkelerine dönecek, bu başladı. Bu insanların ülkelerine dönmesi vakit alacaktır. Kıymetli olan kendi isteklerine bağlı, insan onuruna bağlı halde sistemli olarak bunun sağlanması. Bu mevzuyu bütün platformlarda göçle ilgili lisana getiriyoruz.”
Ayrım, çocukların, bayanların ve gençlerin Gazze’de öldüğüne dikkati çeken Ayrım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söz ettiği üzere Birleşmiş Milletlerin (BM) bu yapısının değişmesi gerektiğini söyledi.
Toplantıya 30 ülkeden temsilcinin katıldığını kaydeden Ayrım, şunları kaydetti:
“Bu toplantının sonucunda çıkacak olan bir tavsiye metni var. Buradaki teklifler doğrultusunda göç konusunda neler düşündüklerini ve ek edeceklerini buna ekleyeceğiz. Haziran sonunda tavsiye metni İspanya’da kabul edilecek. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün çok değerli bir toplantıya katılıyor, göç üzerine çok değerli bir toplantı. Nasıl ki zelzele konusunda elimizden geleni yapıyoruz, göç konusunda da bizim artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Düzgün çalışmamız, organize olmamız olmaz, üye ülkelerle diyalog içinde olmamız lazım. Komşularla küserek, diyaloğu keserek bir yere varamayız.”
“Hiçbir ülke artık sorumluluktan kaçamaz”
AİBPA Türk Kümesi Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, İstanbul’un çok kültürlü mirasından aldığı feyzle bölgesel iş birliğine ilham verecek bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Bu kapsamda parlamenterlerin ayrıştırmadan herkese kucak açan İstanbul’un birleştirici ruhunu Akdeniz’e taşıyacaklarına inandığını lisana getiren Cevizoğlu, iklim değişikliği, sistemsiz göç, genç işsizliği, pak suya erişim ve besin güvenliği üzere çok boyutlu sorunlar artık tek bir ülkenin hudutlarında çözülemeyecek kadar arttığını ve toplumun en küçük yapı taşını bile etkileyecek hale geldiğini anlattı.
Cevizoğlu, globalleşme çağında karşı karşıya olunan problemleri aşmak için Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi’nin kıymetli fırsatlar sunduğuna dikkati çekerek, “Bizler, tarih boyunca mazlumlara kol kanat germeyi medeniyetimizin bir gereği olarak gördük. Bugün de bu anlayışla, savaşlardan, açlıktan, iklim felaketlerinden kaçan milyonlarca beşere yalnızca hudutlarımızı değil, kalbimizi de açtık. Hiçbir ülke artık sorumluluktan kaçamaz. Göç bir kriz değil yanlışsız yönetildiğinde kalkınma, insanlık ve barış için bir fırsat olduğunu unutmamak gerekir.” sözlerini kullandı.
“Akdeniz maalesef bir mevt denizine dönüşmüştür”
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü İnsan Ticareti Mağdurlarını Muhafaza Daire Lideri Dr. Şenol Uzun sunumunda, göç konusunun milletlerarası alanda kıymetinin pekiştiğini lisana getirdi.
Uzun, 2011 yılında başlayan Suriye kriziyle Akdeniz üzerinden Avrupa’ya başlayan göçlerin dramatik hale geldiğini belirterek, “Akdeniz maalesef bir vefat denizine dönüşmüştür. Akdeniz’de gerçekleşen göçler çok geniş bir coğrafyayı tesiri haline almaktadır. Gerçek yönetildiğinde ve yönlendirildiğinde göçün olumlu tesirleri olumsuz tesirlerinden daha fazladır.” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Düzensiz Göç Dairesi Lideri Zeynep Gizem Hançerli de Akdeniz’in göçten çok etkilendiğini anlattı.
Göçün düzgün yönetildiğinde kalkınmayı sürdürülebilir hale getirebildiğini kaydeden Hançerli, “Avrupa’daki nüfusun yaşlanması da göz önüne alındığında yasal göç yollarının oluşturulmasının olumlu bir adım olacağına ve sistemsiz göçün azaltılmasına da katkı sağlayacağına inanmaktayız. Sistemsiz göçü sebep olduğu, emek sömürüsü, kayıt dışı istihdamın getirdiği haksız rekabet üzere toplumsal yapıyı olumsuz etkileyen ögeleri da bertaraf edecektir.” diye konuştu.
