By AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu, bir muştuyu vermek istediğini belirterek, “Ortak alfabeyle basılı kitaplar serisi bu yıl içinde Türk Dünyası yayıncılarına ve okurlarına sunulacaktır.”dedi.
Zorlu, partisinin Karaman Vilayet Başkanlığını ziyaret ederek, partililerle buluştu.
Daha sonra 748. Türk Lisan Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Aktiflikleri kapsamında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 15 Temmuz Konferans Salonu’nda düzenlenen “Geçmişten Günümüze Türklerin Kullandığı Alfabeler ve Ortak Türk Alfabesi” konferansına katılan Şiddetli, lisanın yalnızca bir irtibat aracı değil, milletin aklı, iradesi ve geçmişi anlamanın anahtarı olduğunu söyledi.
Dil olmadan kültürün geleceğe taşınmasının mümkün olmadığını aktaran Şiddetli, milleti ayakta tutan gücün kaynağının onun sözlerle kurduğu dünyası olduğunu lisana getirdi.
Dilin hafıza, kök ve istikamet olduğunu vurgulayan Kuvvetli, şunları kaydetti:
“Türk lisanının milletimiz için taşıdığı mana Orhun’da, Yenisey’de, Ahlat’ta ve farklı coğrafyalarda belirirken sadece bir geleceğe sesleniş değil, tıpkı vakitte milletin hafızasını, devlet aklını ve dünyaya dönük bakışını şekillendiren esaslı taşıyıcısıdır. Birebir halde Yunus’un şiirlerinde, Fuzuli’nin beyitlerinde, Karacaoğlan’ın türkülerinde bir milletin lisanıyla var olma şuuru vardır. Karamanoğlu Mehmet Bey, 1277 yılında ilan ettiği fermanla sırf bir idare kararı almamış birebir vakitte bir milletin göğsünü kabartacak istiklal yürüyüşüne öncülük etmiştir. Karaman, işte bu yüzden Türkçenin kültürel başşehridir.”
Zorlu, Türk lisanının hem coğrafik yaygınlığı hem de konuşan nüfus sayısı bakımından, dünyada yaşayan en büyük ve en varlıklı lisanlardan biri olduğuna dikkati çekti.
Türkçenin, her türlü tehdide karşı bir ve beraberce korunması gerektiğini anlatan Şiddetli, şöyle konuştu:
“Özellikle dijital medyanın kuşatıcı süratiyle, yabancı sözlerin bir üstünlük üzere söylem edilmesi, düşünme biçimimize ve davranışlarımıza istikamet veren bir yabancılaşmayı beraberinde getirmektedir. Bu noktada her bireyin taşıdığı sorumluluk büyüktür. Eğitim kurumlarından medya mecralarına, siyasal iradeden sivil topluma kadar her kesim bu büyük mirasın taşıyıcısıdır. Unutulmamalıdır ki lisanda yozlaşma demek, kanıda dağılmanın öncü sarsıntısıdır. Elbette yeni sözlere muhtaçlık duyuyoruz. Lakin şunu akıldan çıkarmamalıyız. Bir icadı biz geliştiriyorsak, ismini da biz koymalıyız. Bunun en somut örneklerinden biri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatılan savunma sanayi atılımıdır. Gökbey’den, AKSUNGUR’a, AKINCI’dan Bayraktar KIZILELMA’ya kadar uzanan üretim alanı bu duruşun bir yansımasıdır.”
“Özellikle ortak alfabe konusunda geldiğimiz nokta tarihi bir ehemmiyete sahip”
Zorlu, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi konusunda yapılan çalışmaların umut verici olduğunu söyledi.
Dilin birleştirici gücünün kıymetinin yapılan çalışmalarla ortaya konulacağını belirten Güçlü, şöyle devam etti:
“Türk lisanı hem coğrafik yaygınlığı hem de konuşan nüfus sayısı bakımından, dünyada yaşayan en büyük ve en varlıklı lisanlardan biridir. Bilhassa ortak alfabe konusunda geldiğimiz nokta tarihi bir değere sahip. Türk Devletler Teşkilatımızın aldığı karar doğrultusunda ortak alfabe konusunda somut adımlar atılmaya başlanmıştır. Sizlerle bir muştuyu paylaşmak istiyorum. Ortak alfabeyle basılı kitaplar serisi bu yıl içinde Türk Dünyası yayıncılarına ve okurlarına sunulacaktır. Türk dünyasının kıymetli muharrirlerinden Cengiz Aytmatov’un “Cemile” yapıtı ve Ömer Seyfetti’nin “Kaşağı” yapıtı büyük Türk milletine ortak alfabeyle kazandırılmış olacaktır. Cumhurbaşkanımızın “büyük kucaklaşma” sözüyle kamuoyuna duyurduğu Ortak Alfabe konusunda sağlanan mutabakat, gerçekçi, itidalli ve sonuç odaklı bir anlayışla geleceğe, nihayete erdirilmelidir.”
Programa, Vali Mehmet Fatih Çiçekli, AK Parti Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser, MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Belediye Lideri Savaş Kalaycı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Program, Türk Dil Kurumu (TDK) Lideri Prof. Dr. Osman Mert’in “Geçmişten Günümüze Türklerin Kullandığı Alfabeler ve Ortak Türk Alfabesi” bahisli konferansıyla sona erdi.
