By Cem YILDIRIM
Yılbaşındaki yüzde 30’luk artırımla birlikte yılın birinci aylarından itibaren açlık hududunun altında kalan minimum fiyat günden güne erimeye devam ediyor. Bu erime, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı mart ayı açlık sonu sayılarına da yansıdı. Konfederasyonun açlık hududu bin 500 TL artarak 25 bin 720 TL’ye, yoksulluk sonu da 2 bin 899 TL artışla 78 bin 230 TL’ye yükseldi. Bu hesapla taban fiyatlı çalışan yılın birinci üç ayında 3 bin 622 liralık kayıp yaşadı. Zerzevat, meyve, et ve balık eserlerinde fiyat artışlarının devam ettiğini kaydeden Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, en düşük gelir kümesindeki vatandaşların tüm gelirlerini besine harcamak zorunda kaldığını vurguladı.
Yanlış siyasetler kaybettirdi
SÖZCÜ’ye açıklamalarda bulunan Yıldırım, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasına karşın dünyada besin fiyatlarının en çok arttığı 8. ülke pozisyonuna geldiğini belirtti. Hükümetin tarım ve besin planlamasını yanlışsız yapamadığını savunan Yıldırım, “Yanlış siyasetler nedeniyle toplumun büyük bir kesiti ekonomik olarak eziliyor” dedi ve şunları söyledi: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının akabinde başlayan protestolar sürerken, tüketim boykotu da gündeme geldi. Boykot halkın demokratik bir reaksiyon metodudur ve bu, yurttaşların ekonomik gücünü kullanarak bir ileti vermesidir. Türkiye’den para kazanan firmalar, bu ülkenin demokrasisine ve hukuk sistemine hürmet göstermek zorundadırlar.”
İktidar yetkisini refah için kullanmalı
Siyasi operasonları ve çalışanların mevcut durumunu da kıymetlendiren Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “İnsanlar geleceğinden telaş duyuyor. Baskıcı siyasetlerin sona ermesi gerekiyor. İktidara verilen yetki sonsuz değil, müddetli bir yetkidir. Bu yetki halkın refahını artırmak için kullanılmalıdır” sözlerini kullandı.
