By Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrasya İktisat Doruğu için gönderdiği iletisinde; Gazze, Ukrayna, Suriye, Sudan ve dünyanın farklı kriz bölgelerinde barışın ne kadar kırılgan olduğunun, güvenlik, istikrar ve ekonomik toparlanma umudu sunulmadıkça barışın uzun soluklu olamayacağının daima birlikte görüldüğünü vurguladı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, İstanbul’da bir otelde bu yıl 28’incisi düzenlenen Avrasya İktisat Tepesi’nin açılışında, Bakan Fidan’ın mesajını okudu.
Bakan Fidan, bildirisinde, bu doruğun 1998’den bu yana farklı coğrafyalardan iktisat, siyaset, diplomasi ve akademi dünyasının önde gelen temsilcilerini bir ortaya getiren platform olarak milletlerarası saygın pozisyonunu tescil ettiğini söz ederek kısa müddet evvel düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu’nun “Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenme” temasıyla çok sesli yapısıyla global ölçekte geniş yankı uyandırdığını belirtti.
Bakan Fidan, dünyanın, jeopolitik gerginliğin yanı sıra ticaret savaşları, güç arzı, iklim değişikliği, sistemsiz göç, yoksulluk ve besin güvenliği üzere sınamalarla karşı karşıya olduğuna değinerek siber güvenlik ve çığır açan teknolojilerin de memleketler arası gündemin ana eksenlerinden biri haline geldiğini kaydetti.
Uluslararası sistemin “kilit aktörlerinin” yeni arayışlar içinde olduğuna işaret eden Fidan, ticaret savaşlarının gümrük tarifeleri üzerinden global tesirler oluşturduğu ve korumacılık eğiliminin güç kazandığı bir periyoda şahitlik edildiğini vurguladı.
Fidan, ticaret ve iktisadın sadece piyasa dinamikleriyle değil, jeostratejik tercihlerle de şekillendiğine dikkati çekerek yakın ülkelerden tedarik, dost ülkelerden tedarik ve risk azaltma üzere kavramların global ticaretin merkezine yerleştiğini söz etti.
Barış, güvenlik ve istikrarın kalıcılığının ekonomik kalkınma ve refahın sağlanması ile direkt ilintili olduğunun altını çizen Hakan Fidan, “Gazze, Ukrayna, Suriye, Sudan ve dünyanın farklı kriz bölgelerinde barışın ne kadar kırılgan olduğunu, güvenlik, istikrar ve ekonomik toparlanma umudu sunulmadıkça barışın uzun soluklu olamayacağını daima birlikte görmekteyiz.” tabirini kullandı.
Fidan, ekonomik diplomasiyi jeopolitik bölünmeleri aşmak için bir köprü olarak kullanmaları gerektiğini kaydederek Türkiye’nin stratejik pozisyonunu hem ülkenin kalkınması hem bölgesel ve global temas sağlanması için faal biçimde kullanacaklarını belirtti.
İlerleyen devirde Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projelerinin, ihracatın global pazara erişimini daha da kolaylaştıracağına dikkati çeken Fidan, Türkiye’yi tedarik zincirlerinde merkez ülke pozisyonuna taşıyacaklarını aktardı.
Fidan, “Türkiye olarak, barışın sırf çatışmaları durdurarak değil; adaleti, karşılıklı saygıyı, sürdürülebilir, kalkınmayı ve kapsayıcı işbirliğini temel alan bir düzenle sağlanabileceğini inanıyoruz.” tabirini kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinin, bu yolda Türkiye’ye ışık tuttuğunu kaydetti.
Bu sayede birebir anda birden çok krizi yönetebildiklerine ve fırsatları değerlendirdiklerine işaret eden Fidan, gayenin daha fazla memleketler arası işbirliğini daima birlikte yükseltmek olduğunu aktardı.
Hakan Fidan, Avrasya İktisat Doruğu’nun 1998’den bu yana farklı coğrafyalardan iktisat, siyaset, diplomasi ve akademi dünyasının önde gelen temsilcilerini bir ortaya getiren platform olarak milletlerarası saygın pozisyonunu tescil ettiğini belirterek tepenin geleceğe dair yeni fikirlerin tartışılmasına, çok taraflı diyaloğun güçlenmesine ve somut işbirliği imkanlarının geliştirmesine katkı sağlayacağına inandığını söz etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in iletisi da okundu
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bildirisini okudu.
Aliyev iletisinde, Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki münasebetlerin yakınlığına dikkati çekerek ilgilerin bu düzeye gelmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değerli katkısı olduğunu kaydetti.
Dünyadaki “artan parçalanma ve gerginlik” periyodunda diyaloğun değerinin azalmadığını tabir eden Aliyev, Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki alakanın bölgede barışa hizmet ettiğini belirtti.
İlham Aliyev, tepenin iktisat ve güç üzere mevzuların tartışılması için değerli bir platform olması temennisinde bulunarak tepenin organizatörlerinden Marmara Vakfı Kümesini 40. yılı hasebiyle tebrik etti.
