By Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bölgesel kalkınma siyasetlerinin Türkiye’nin topyekun kalkınmasına güç katacağını ve tüm kentlerin “Türkiye Yüzyılı” seyahatinde güçlü biçimde var olmalarını sağlayacağını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran Kacır, OECD Bölgesel Kalkınma Siyaset Komitesi (RDPC) tarafından Polonya’nın başşehri Varşova’da düzenlenen “Dayanıklı Yerleşimler İçin Bölgesel Kalkınmayı Güçlendirme” başlıklı Bakanlar Toplantısı’na katıldı.
Bakan Kacır, buradaki konuşmasında, Türkiye’nin, üretim ve teknolojik kalkınma alanında değerli bir merkez haline gelme amacına ulaşmada son yıllarda dikkate paha ilerlemeler kaydettiğine dikkati çekti.
Türkiye’nin, sahip olduğu dinamik iş gücü, stratejik pozisyonu ve güçlü sanayi altyapısıyla Avrupa’nın global bedel zincirleri içinde giderek daha değerli bir aktör haline geldiğini bildiren Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“Sadece büyümeyi teşvik etmekle kalmıyoruz, birebir vakitte bölgesel ahengi güçlendirmeye ve bölgesel eşitsizlikleri tesirli bir halde ele almaya da kararlılıkla devam ediyoruz. Bu bağlamda, kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma yönetimlerimiz kilit bir rol üstlenmektedir. Bu kurumlar, ulusal sanayi ve inovasyon stratejilerimizi her bölgenin kendine has potansiyeli ve öncelikleriyle uyumlu hale getiren hayati bir köprü fonksiyonu görmektedir.”
“Türkiye, dijital dönüşüme yürekten inanıyor”
Toplantının, “Rekabet Gücünü Artırmak İçin Bölgesel Kalkınma Siyasetlerinden Yararlanmak” başlıklı oturumunda da konuşan Kacır, Dijital Avrupa Programı’na etkin iştirakinin ve kurduğu 5 Avrupa Dijital İnovasyon Merkezinin (EDIH), Türkiye’nin Avrupa dijital ekosistemiyle daha da bütünleşmesini sağladığını tabir etti.
Söz konusu merkezlerin KOBİ’ler ve kamu kurumları için teknoloji test imkanları, marifet geliştirme faaliyetleri ve inovasyon finansmanına erişim sağladığını bildiren Kacır, “Türkiye, herkes için müreffeh bir geleceği garanti altına alan kapsayıcı, sağlam ve işbirliğine dayalı bir dijital dönüşüme yürekten inanmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
16 dönüştürücü program altında toplam 673 proje
Kacır, “Bölgelerde, Kentlerde ve Kırsal Alanlarda Global Dönüşümlere Karşı Dirençlilik İnşası” oturumundaki konuşmasında da bölge kalkınma yönetimi aksiyon planlarını tamamladıklarını belirtti.
Anılan planların bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandırmayı ve bugüne kadar ülkenin elde ettiği kazanımları ilerletmeyi amaçladığını vurgulayan Bakan Kacır, şunları kaydetti:
“2024-2028 periyodunu kapsayan mevcut hareket planlarımız, 16 dönüştürücü program altında toplam 673 projeyi içermektedir. Önümüzdeki 5 yıl içinde bu projelerin hayata geçirilmesi için yaklaşık 45 milyar dolar meblağında bir toplam yatırım öngörülmektedir. Yenilenecek teşvik düzeneğimizin temel yapı taşlarından biri ise Lokal Kalkınma Atılımı Programı’dır. Bu program aracılığıyla, mahallî kaynakları kullanan ve her vilayet için manalı kıymet üreten projelere yatırımları yönlendirmeyi hedefliyoruz.”
“Kalkınma siyasetlerini üç ana başlıkta ele aldık”
Toplantıların akabinde Polonya temaslarını pahalandıran Kacır, “Dayanıklı Yerleşimler İçin Bölgesel Kalkınmayı Güçlendirme” başlıklı bakanlar toplantısında ana yaklaşımın “yerel kalkınmanın, bölgesel kalkınmanın ulusal kalkınmada oynadığı rol ve ülkelerin bu alanda yürüttükleri tecrübeyi başka ülkelerle, başka üyelerle paylaşmaları” olduğuna dikkati çekti.
Bölgesel kalkınma siyasetlerini üç ana başlıkta ele aldıklarını belirten Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve demografik dönüşüm. Üç başlıkta da bölgeler ortasında önemli farklar var. Dijital dönüşüm, farklı bireyleri, farklı toplulukları ve farklı bölgeleri farklı seviyede etkiliyor. Büyük ölçekli firmalar dijital dönüşümde daha süratli yol alırken KOBİ’lerin dijital dönüşüme adaptasyonda daha fazla takviyeye muhtaçlıkları oluyor. Yaş kümesi daha ileri bireylerin dijital dönüşüme adaptasyonu gençlerle mukayese edildiğinde daha geriden geliyor. O açıdan bölgesel kalkınma siyasetleri hazırlarken bu farklılıkları gözeterek hareket ediyoruz.”
“Bölgesel kalkınma siyasetlerinde lokal yaklaşımlara gereksinimimiz var”
Kacır, yeşil dönüşümün, farklı bölgelerde farklı seviyelerde tesirler ortaya çıkaran bir gelişme olduğunu belirterek, birtakım bölgelerde emisyon seviyesi yüksek dalların iktisattaki tartılarının daha fazla olduğunun altını çizdi.
Söz konusu bölgelerde yeşil dönüşümün daha kapsayıcı, daha kuşatıcı ve kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla hayata geçirilmesinin kıymetine işaret eden Kacır, “Demografik dönüşüm aslında bütün dünyada yaşlanan nüfus gerçeğiyle bizi baş başa bıraktı. Lakin kimi bölgelerde nüfus daha süratli yaşlandığından burada da bölgesel kalkınma siyasetlerinde mahallî yaklaşımlara muhtaçlığımız var. Bütün bu toplantılarda karşılıklı olarak yürüttüğümüz çalışmaları istişare ettik.” tabirleri kullandı.
“Ortak çalışmaları güçlendirmeye dönük adımları ele aldık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 22 yılda, bölgeler ortası gelişmişlik seviyesi farklarını azaltmaya dönük adımları iştirakçi üye ülkelere aktardıklarını belirten Kacır, toplantıda Türkiye’nin hazırladığı “Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi” kapsamındaki gayeleri de paylaştıklarını bildirdi.
Bakan Kacır, kalkınma ajanslarının, 26 bölgede, bölgesel kalkınma siyasetlerinin lokomotif kurumları olduğuna dikkati çekerek, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası projelerinin Türkiye’nin değerli dört bölgesel kalkınma çalışması olduğuna değindi.
İkili görüşmelerde kalkınma ajanslarının başka ülkelerdeki kalkınma ajanslarıyla karşılıklı yürütebilecekleri projeleri değerlendirdiklerini aktaran Bakan Kacır, şunları kaydetti:
“Ortak çalışmaları güçlendirmeye dönük adımları ele aldık. Bilhassa komşu ülkelerimizde, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde, bölgesel kalkınma alanında yürütülen projelerde, Türk endüstrinin ve Türk inşaat dalının daha güçlü formda yer alabilmesi için önümüzdeki devirde atacağımız adımları değerlendirdik. Bölgesel kalkınma politikalarımız 86 milyon olarak topyekun kalkınmamıza güç katacak ve tüm kentlerimizin Türkiye Yüzyılı seyahatinde güçlü formda var olmalarını sağlayacak.”
