By CHP Genel Lider Yardımcısı Gamze Taşcıer, iş müfettişi sayısının düşüklüğü, cezaların caydırıcılıktan uzak olması ve kontrollerin evvelden haber verilerek yapılması sebebiyle Türkiye’de iş kazalarının önlenemediğini iddia etti.
Taşcıer, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 13 Mayıs 2014’te Soma’da yaşanan maden faciasından bu yana 15 bin 600 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini belirtti.
Son 23 yılda Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığının yapısının, bakanların, kanunların ve cezaların değiştiğini vurgulayan Taşcıer, buna rağmen AK Parti’nin çalışma hayatına bakışının problemli olduğunu ileri sürdü.
6331 sayılı İş Sıhhati ve Güvenliği Kanunu’nu, “AK Parti iktidarının çalışma hayatına bakışını net biçimde yansıtan yanlış ve piyasacı bir adım” olarak nitelendiren Taşcıer, bu yasa ile iktidarın, işçiyi müdafaa vazifesini özel kesime devrettiğini, emekçi sıhhati ve güvenliğini piyasalaştırdığını ve kamusal kontrolün tasfiye edildiğini savundu.
“Bu vefatlar kaza değil, cinayet”
CHP’li Taşcıer, Türkiye’de 21,7 milyon sigortalı çalışan ve 2 milyondan fazla iş yerini denetlemekle misyonlu iş müfettişi sayısının 1000 civarında olduğuna dikkati çekerek, “İş müfettişi sayısının düşüklüğü, cezaların caydırıcılıktan uzak olması ve kontrollerin evvelce haber verilerek yapılması, Türkiye’de iş cinayetlerini önlemek bir yana, adeta teşvik eder hale getirmiştir. AKP’li yıllarda en az 35 bin çalışanın hayatını kaybettiğini SGK bilgilerinden biliyoruz. Bu vefatlar kaza değil, cinayettir.” diye konuştu.
Taşcıer, meslek hastalıkları bakımından Türkiye’de karanlık bir tablo olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bilimsel datalar dünyada her 1000 personel için beklenen yeni meslek hastalığı olay sayısının 4 ila 12 ortasında değiştiğini göstermektedir. Buna nazaran, Türkiye’de her yıl yaklaşık 140 bin çalışana meslek hastalığı tanısı konması gerekmektedir. SGK datalarına nazaran, 2023’te yalnızca 945 şahsa teşhis kondu. 20 yılda teşhis konan kişi sayısı ise 14 bin 340. Meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 107. Bu datalar, hayatın olağan akışına terstir. İktidarın, Türkiye’de meslek hastalığı yokmuş üzere davranmasının ardındaki nedenler aktif kontrol ve yaptırım eksikliği ile sonlu değildir. Sonuç olarak çalışma hayatı bilgilerinde meslek hastalıkları bilgilerinin az olması iktidarın bir başarısı değil. Bu hastalıklar ortadan kalkmamış ve iktidar eliyle işçinin gündeminden kaçırılmıştır.”
