By
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi vakit ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak maksat gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157’nci kuruluş yıl dönümü merasiminde konuştu. Erdoğan, “Binlerce yıllık devlet geleneğimizin en değerli prensibi ‘Devlet ebed müddet’ olarak tanım ettiğimiz devamlılıktır. Devlet anlayışımızın bu devamlılığı ise iki umde üzerine bina edilmiştir. Bunlardan birincisi, eşrefi mahlukat olan beşere atfedilen ehemmiyettir. Pir Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ kelamı işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç elbet mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Zira bizim inancımızda varlık, adalet üzerine yaratılmıştır. Miyar ve mizan adalet üzerine kurulmuştur. Bu istikametiyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve nizamın lakin bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçlara her vakit hamiledir. Her bir vatandaşımızın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün zahmete asla ezdirilmemesi bu bakımdan son derece önemlidir” dedi.
‘DEVLET ADALETLE HÜKMEDERSE DEVLETTİR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuk devletinin en temel unsurlarından birinin yönetimin kontrolü olduğunu, Danıştay’ın 150 yıldır bu hayati vazifesi ifa ettiğini belirterek, “Devlet lakin adaletle hükmederse devlettir. Çünkü, devletin alametifarikası adalettir. Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite, varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın huzuru, inancı, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek isimli gerekse idari yargıda vazife yapan hakim ve savcılarımız milletimizin geleceği, huzuru ve iyiliği ismine çok kıymetli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn Haldun, ‘basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu şuur ve görevlerini icra etmelerini bekliyoruz” tabirlerini kullandı.
‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ UNSURUNU HÜKÜMRAN KILDIK’
Erdoğan, aktif, güçlü, süratli ve erişilebilir bir adaletin, hükümetlerinin önceliklerinin en başında olduğuna işaret ederek, “Göreve geldiğimiz birinci günden beri daima bunun için çalıştık. Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha fonksiyonel bir yere oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Yasa ve anayasa değişikliklerini, ıslahat ve strateji belgelerimizle destekledik. Adalet hizmetlerinin vatandaşlarımıza en üst düzeyde sunulması için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Vesayet devirlerinin acı bir anısı olarak, yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de dayanağıyla geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü prensibini bu ülkede hâkim kıldık. Geçmişte adalet dairesinin merkezi kimilerine daha yakındı, biz bunu herkese eşit araya getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu üzere milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri kararı giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık prensibini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik. Yeni kurumlar gereksinim ettik” dedi.
‘ADALET HİZMETLERİMİZİ GÜNDEN GÜNE İYİLEŞTİRDİK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan, temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık tahlil sistemlerinden, kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden isimli sicil süreçlerine, yargıda maksat müddetlerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerimizi günden güne geliştirdik, güzelleştirdik, tahkim ettik. Danıştay’ın üye sayılarını artırdık. Hakim gereksinimini karşıladık. Yardımcı işçi meselesini çözdük. Danıştay’ımızı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni toplumsal tesisine kavuşturduk. İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak değerli bir eşiği daha geride bıraktık. 2002’de 146 olan idari yargıdaki aktif birinci derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttik. Yanılgıları minimum düzeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek biçimde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge yönetim mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdik. Böylelikle Danıştay’ımızın iş yükünü kıymetli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa müddette çözülmesini temin ettik. İdari yargı teşkilatımızı güçlendirmek için burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak daha pek çok yeniliği değişikliği düzenlemeyi hayata geçirdik” dedi.
Erdoğan, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4’üncü Yargı Islahatı Strateji Dokümanı ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını söyleyerek, “Son periyotta milletimizi en fazla rahatsız eden ‘cezasızlık’ algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu mevzuda son derece kararlıyız; ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ tipi ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Cürüm işleyenlerin, hatada kibirlenenlerin, kendini maddeden, devletten, üstün görenlerin zirvelerine binmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘SU UYUR, FETÖ’NÜN SİNSİ HÜCRELERİ UYUMAZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlete, millete ve demokrasiye pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ’yle çabanın güçlenerek devam edeceğini belirterek, “‘Su uyur fakat FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’, gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kere daha hatırlatıyor. FETÖ’yle uğraşta yaşanacak rastgele bir zafiyetin ülkemize bilhassa de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır. Yargımız FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en güzel bilen devlet organlarımızdan biridir. Unutmayalım ki tarih ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne fakat akılla, dirayetle, deneyimle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Başka türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış yüz milyonlarca mazluma karşı vazifelerimizi ihmal etmiş oluruz. Bu hususta güvenlik ve istihbarat ünitelerimiz üzere yargımızın da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inanıyorum” dedi.
‘KİMSE YARGI MERCİLERİNE PARMAK SALLAYAMAZ’
Erdoğan, yargı mensuplarının maksat gösterilmesini eleştirerek, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi vakit ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak gaye gösterilmesi hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbiri ve bunların haklı münasebeti yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun, halkın huzuruna herkes Anayasa ve yasalar çerçevesinde, hukukun problemsiz işlemesine, cürüm varsa hesabının kesinlikle sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak tenkitler yapılabilir; lakin tenkit mazeretiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz. Bugüne kadar hükümetimizin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla ortamızda ortaya çıkan görüş ayrılıklarında halimiz daima bu istikamette oldu. Kararlarını tenkit etsek dahi yargı mensuplarımızı ve organlarımızı ebediyen farklı bir yerde tuttuk. Yeni tartışmalarla ilgili birebir itinası gösteriyoruz. Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin de birebir itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve istek ediyorum” dedi.
Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21’inci asrı Türkiye Yüzyılı yapmak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarda, birikiminden, deneyiminden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri hiç elbet Danıştay’ımız olacaktır. Bilhassa iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm üniteleri üzere sizlerin de takviyesine güvendiğimizi sizlerin de yapan katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” tabirlerini kullandı.
