By İzmir’de yaşayan dilbilimci bir ailenin çocukları olan Maya ve Lara hem lisan hem de spor alanındaki başarılarıyla dikkat çekiyor. Küçük yaşlarda lisan eğitimi almaya başlayıp 8 yabancı lisanı akıcı formda konuşabilen kardeşler, artık de karate kısmında Türk Ulusal Grubu ile dünya şampiyonluğunu hedefliyor.
Dil bilimci olan baba Ferhat Yıldız ve anne Margorzata Yıldız’ın dayanağıyla küçük yaşlarda lisan eğitime başlayan Maya (11) ve kardeşi Lara (9), okul öncesi devirde başlayan eğitimle şimdiye kadar 8 lisanı konuşabilir duruma geldi. Aile, çocukların eğitimi için öğrendikleri lisanın yanında fizikî gelişimi de öncelik haline getirince bale, buz pateni, jimnastik üzere branşların akabinde karateye başladı. Kısa müddette karatede büyük bir gelişme göstererek İzmir şampiyonu olan hem Polonya hem de Türkiye vatandaşı Maya, artık Türk Ulusal Grubu ile dünya şampiyonluğunu hedefliyor. Kendisinin toplam 20 lisanı akıcı bir biçimde konuştuğunu belirten baba Ferhat Yıldız, “Ben ve eşim lisan bilimciyiz. Hazırlamış olduğum kurslarda insanlara lisan öğretiyorum. Çocuklar doğduktan sonra dedim ki ‘ben çok argüman ediyorum, insanlara lisan öğretebiliyorum lakin asıl kendi çocuklarıma öğretebilir miyim?’ Büyük kızım Maya 3 yaşına, Lara ise1 yaşına geldiğinden itibaren profesyonel olarak çocuklarla lisan öğretmeye başladık ve çocuklar okul periyoduna gelene kadar 8 lisan öğrendi” dedi.
Avrupa lisanlarını öğrendiler
Çocuklarının öğrenmiş olduğu 8 lisanı günlük hayatlarında, sinemaları seyrederken, beşerlerle tanışırken kullanabildiklerini söyleyen yıldız, “Belli bir yaştan sonra çocukları artık ebeveynlerinden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Biz de olağan ki çocuklarımızı okula gönderdik. Öğlenden sonra üç, üç buçuk kadar okuldalar. Bu sebepten lisan öğrenme işine orta vermek zorunda kaldık. Zira çocuklar Avrupa lisanları olan İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, Lehçe, Türkçe, Rusça, Almanca ve İngilizce’yi öğrendi. Fakat lisan yalnızca tek başına bir işe yaramaz. Yani beyinsel olarak gelişirsiniz ancak birebir vakitte fizikî olarak da gelişebilmeniz lazım ki bunlar birbirlerini tamamlasın. Bu sebepten çocuklar 6 yaşından itibaren jimnastikten sonra buz patenine, baleye ve yaş belirli bir noktaya geldikten sonra birebir vakitte karate ile tanıştırdım” sözlerini kullandı.
Rakipleriyle kendi lisanlarında konuşabiliyor
Dil bilimci mesleğinin yanı sıra karate antrenörü de olduğunu söyleyen yıldız, “Spor yapan çocuğun birebir vakitte zekası gelişiyor, çok süratli düşünmeye başlıyor, kendine inancı geliyor ve ileride farklı bireyler olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu sebepten ötürü da her gün belli bir saatimi çocuklara ayırıyorum, getiriyorum, burada çalıştırıyorum. İnşallah da ulusal gruba gidip Türkiye’yi milletlerarası arenada temsil edecekler. Bu ortada hoş olan bir şey de var. Maya katıldığı milletlerarası karşılaşmalardaki nerdeyse tüm rakipleriyle kendi lisanlarında konuşabiliyor” diye ekledi.
Türkiye Ulusal Kadrosu’nu seçti
3 yaşındayken ebeveynleri tarafından lisan öğretilmeye başladığını söyleyen Maya Yıldız, “Hem Polonya hem de Türkiye vatandaşıyım. Karateye ise 8 yaşındayken başladım. Şu an 8 lisan biliyorum. İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, Lehçe, Türkçe, Rusça, akabinde Almanca ve İngilizce. Amacım Türkiye Ulusal Ekibi ile katıldığım her maçta birinci olup dünya ve Avrupa şampiyonu olmak. Ayrıyeten spor yaptığım ve yarıştığım başka ülkelerdeki atletlerle da arkadaş olup, onların lisanını öğrenmek, memleketini tanımak ve kendi lisanlarında konuşmak istiyorum” dedi. – İZMİR
