By 30 yaş altındaki gençler, teknolojiyle büyüdükleri için, Jeff Bezos’un uyguladığı alışkanlıklar, toplumsal algı değişmedikçe geçerliliğini yitiriyor.
Dünyanın en güçlü insanları ortasında yer alan Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, iş dünyasının doruğuna yükseldiği günden bu yana hayatı ve alışkanlıklarıyla sıkça gündeme geliyor.
2018’de Washington İktisat Kulübü’nde yaptığı bir konuşmada, üretkenliği artırmaya yönelik değerli bir sırrını paylaştı: “Bir saat kuralı”.
Bu rutin, sabahları sistemli bir başlangıç yapmanın, üretkenliği artırarak zekayı geliştireceğini vaat ediyor.
Bezos, başarılı bir gün geçirmek için sabahları bir rutine başlamanın kıymetli olduğunu vurguluyor. Kendisinin şaşırtan bulmadığı lakin öbürleri için farklı olabilecek bu rutinde, sabah saatlerini gazete okuyarak, ailesiyle kahvaltı yaparak ve kahve içerek geçiriyor; bu sırada telefonunu ise bir an bile elinden düşürmüyor.
Gün uzunluğu enerjik kalmasını istiyor
Bu kolay alışkanlık, ona gün uzunluğu güç düzeylerini en üst seviyeye çıkarma ve daha güzel kararlar alma imkanı tanıyor.
Bezos, bu stratejinin, klasik çalışma rutinlerinin başaramayacağı formda zihinsel berraklık ve verimlilik sağladığını belirtiyor. Ayrıyeten, sabah 10:00’dan evvel toplantı yapmamaya itina gösterdiğini, gününü şahsî aktivitelerine ayırmayı tercih ettiğini lisana getiriyor. Bu sayede, sağlıklı kararlar alıp zihinsel berraklık sağladığını ve gün boyunca verimli olabildiğini tabir ediyor.
Ancak, dijital dünyaya ve daima harekete alışmış bir kuşak için bu yaklaşım, rahatsız edici ve uygulanamaz görünüyor.
Z Nesli, daima bağlı olmaya alışkın olduğu için, Bezos üzere sabahları temastan uzak bir biçimde başlamakta zorluk çekebilir. Reviews.org’un raporuna nazaran, gençler günde ortalama altı saatten fazla vakitlerini aygıtlarda geçiriyor, bu da teknolojik bağımlılığın güçlü bir göstergesi.
Cep telefonları, onlar için yalnızca bir bağlantı aracı değil, tıpkı vakitte cümbüş ve toplumsal temasların vazgeçilmez bir kesimi.
Z Kuşağı’nın birçok, sakin ve temassız bir rutini günlük hayatlarında benimsemek için zorluk yaşıyor. Bugünün muvaffakiyet anlayışı, çoklu misyon yapabilme ve daima irtibatta olma ile ilişkilendiriliyor; bu da Bezos’un stratejisinin, çağdaş beklentilerle çeliştiği manasına geliyor. Ayrıyeten, daima ulaşılabilir olma baskısı, toplumsal ve iş kaynaklı zorluklarla bu rutini benimseme mümkünlüğünü azaltıyor.
Akıllı aygıtlara resmen bağlı
Z Kuşağı’nın Bezos gibisi bir sabah rutini benimsemesinin önündeki en büyük mani, akıllı telefonlara olan ağır bağlılıkları. Gençlerin %55,8’i, aygıtlarına bağımlı olduklarını belirtiyor, bu da telefonlarını bir kenara koyarak refahı önceliklendirmeyi epey güç bir hale getiriyor.
Bu teknoloji bağımlılığının aşılması, yalnızca alışkanlıkların değiştirilmesini değil, birebir vakitte muvaffakiyet ve üretkenlik anlayışının kültürel olarak tekrar şekillendirilmesini de gerektiriyor. Bu ise, jenerasyonlar seviyesinde kolaylıkla başarılamayacak bir değişim.
