By Adana’da, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Vilayet Sekreteri Sacit Pişgin’i bıçakla öldürüp, İl Başkanı Salih Demir’i yaralayan Ali Sever (73) müebbet mahpus cezasına mahkum edildi. Sanık, ayrıyeten ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ hatasından 11 yıl ve ‘Konut dokunulmazlığını ihlalden’ de 1yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
22 Temmuz 2023’te HÜDA Par Adana Vilayet Başkanlığı’na giren Ali Sever, elindeki bıçakla HÜDA PAR Vilayet Sekreteri Sacit Pişgin’i öldürdü, İl Başkanı Salih Demir’i de yaraladı. Olay sonrası yakalanarak tutuklanan Sever hakkında Adana 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanık Ali Sever, bulunduğu cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Müşteki Salih Demir ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Lider Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fetullah Çiçek, eski ilçe liderleri da duruşmayı takip etti.
‘5 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜM’
Tutuklu sanık Ali Sever, son savunmasında HÜDA PAR Adana Vilayet binasının mülkiyetinin kendisine ilişkin olduğunu sav etti. Sever, şunları söyledi:
’’Olayın gerçekleştiği HÜDA PAR Vilayet binasını benden izin almadan parti binası yaptılar. Parti binası yaparken bana sordular mı? Ayrıyeten bana yöneltilen sanık sıfatını kabul etmiyorum. Ben sanık değilim. Ben orada 5 kişi öldürdüm.’’
YARALADIĞI ESKİ VİLAYET LİDERİNE HAKARET ETTİ
Sanık Sever, savunmasının akabinde salonda bulunan ve olayda yaralanan eski il başkanı Salih Demir’e de çıkışarak,’’Ö…., şişman’’ diyerek hakaret etti.
Olayda yaralanan eski il başkanı ve müşteki Salih Demir, sanığın en ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı temel hakkındaki mütaalasını tekrarlayarak, sanığın ‘Kasten öldürme’,’Kasten öldürmeye teşebbüs’,’Konut dokunulmazlığını ihlal’ hatalarından cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti.
Müşteki avukatları, sanığın savunmalarının hatadan kurtulamaya yönelik olduğunu, olayı taammüden ve tasarlayarak yaptığını belirterek, ‘Nitelikli taammüden öldürme’ cürmünden cezalandırılmasını istedi.
MÜEBBET MAHPUSA MAHKUM EDİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Ali Sever’i ‘Kasten öldürme’ hatasından müebbet, ‘Kasten öldürmeye teşebbüsten’ 11 yıl ve ‘Konut dokunulmazlığını ihlalden’ ise 1 yıl mahpus cezasına mahkum edip, tutukluluğunu devamına karar verdi.
CİNAYET SİYASİ
Duruşma sonrası HÜDA Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu açıklama yaptı. Yapıcıoğlu,cinayetin siyasi bir gayeyle işlendiğini argüman ederek, şunları şöyledi;
’’2023 yılındaki seçimler öncesi ve sonrasında çok gergin bir süreç yaşandı. O periyot, bilhassa birtakım siyasi partiler, HÜDA PAR aleyhine çok makus bir kara propaganda yaptılar. Bu duruşmada cezalandırılmasına karar verilen katilin cümleleri de bunun işaretlerini vermeye devam ediyor. Savunmasını yaparken, kendisini savunacağına; HÜDA PAR’ın aslında bir siyasi parti olmadığını, bunun da mahkeme tarafından araştırılmasını istedi. Sahiden çok ibretlik bir olay. Demek ki, o periyotta bizim başından beri söz ettiğimiz üzere; HÜDA PAR aleyhine yapılan kara propagandaların tesiri o kadar ortada kalmış ki, parti binasına dalmış ve oradaki kardeşimiz Sacit Pişgin’i, namaz kılarken; secde halindeyken bıçaklamış. Salih Demir kardeşimizi de öldürmeye teşebbüs etmiştir. Mahkeme sonuçlandı ve katilin cezalandırılmasına karar verildi.
Aslında bu cinayetin, siyasi bir saikle işlendiği çok net bir şekilde ortada. Siyasi parti faaliyeti, kamusal bir faaliyettir. Kamu misyonunu icra eden kardeşlerimiz, sadece bu nedenle yalnızca bu sıfatı taşıdıkları için akına uğramışlardır. Mahkeme bu yolu göz önünde bulundurmalı. Bu olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Buradan bir kere daha şunu söylemek ve altını çizmek istiyorum; siyasi partiler, birbirleriyle ilgili konuşurken, birbirlerine rakip olduklarını unutmamalı. Herhangi bir siyasi parti, bir öteki siyasi partiyi yahut siyasi görüşü düşmanlaştırdığı vakit ya da tenkit ölçüsünün ötesinde iftira atıp, karalamak için her yolu mübah gördüğünde işte olay bu noktalara varabiliyor. Birileri, kendisine durumdan görev çıkartmak suretiyle böylesi bir cinayete yönelebiliyor.
Bundan herkesin ders alması lazım. Keşke tespit edilebilseydi; tam olarak üzerine gidilebilseydi fakat birinci günden bu yana katil, meczup numarası oynadı. Akli melekelerinin yerinde olmadığı, akıl hastası olduğu istikametinde bir kurtuluş yolu bulmaya çalıştı. Duruşmada da hala bu işaretleri vermeye devam etti. Ama alınan her iki adli tıp kurumu raporunda da akıl sıhhatinin yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğu ortaya konuldu. Mecnun numarası yaparak, tahminen bizim aklımızla alay etmeye çalıştı. Mahkeme yutmadı bunu. Lakin herkes şunu bilsin ki, bu adam bizatihi; tek başına hiçbir hasımlığı olmayan bir kişi, 30 yaşındaki gencecik bir adamı gidip durup dururken vurmaz.’’
