By Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ argümanıyla yürütülen soruşturmanın tamamlandığı, Baş hakkında zincirleme halde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ kabahatinden 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya kadar mahpus cezası istendiği belirtildi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, konuyla ilgili toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Benden bu kadar korktuğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum” tabirini kullandı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Lider de şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Genel Liderimiz Hüseyin Baş hakkında 8 yıl 2 ay mahpus sistemi ile iddianame oluşturulduğunu biz de medyadan öğrendik. Genel Başkan’ın avukatları olarak hem UYAP vatandaş girişi üzerinden, hem avukat portalı üzerinden hem de şahsen mahkemeye gitmek suretiyle iddianameye ulaşmaya çalışıyoruz ancak biz şimdi iddianameye ulaşamadık. Olayın tarafları iddianameye ulaşamazken birtakım medya organları üzerinden iddianamenin ayrıntılarının paylaşıldığını görüyoruz. Aslında bu fotoğraf yeni devir yargılamaların nasıl yürüdüğünü göstermesi bakımından değerlidir.
“ORTADA HAKARET İÇEREN BİR SÖZ YOK”
8 yıl 2 ay mahpus istendiği söz ediliyor. Bu mümkün değil. Çünkü Türk Ceza Kanunu 299. unsuru açık. 1 yıldan 4 yıla kadar mahpus cezası öngörülen bir cürümdür Cumhurbaşkanına hararet suçlaması. Bizim belgemizde esasen ortada hakaret içeren bir söz yok. İki, hakaret içeren bir söz var kabul edilse dahi bunun bir bireye yani mağdura yöneltildiğinin açık olması, türel tabirle matufiyet ögesi gerekli. Genel Liderimizin Trabzon’da yaptığı konuşma, Sayın Cumhurbaşkanı’na hitaben yapılmış bir konuşma değil. Münasebetiyle bütün bunların ötesinde aleyhe düşünülse dahi alt hududu bir yıl olan hasebiyle 2 yılın altında bir ceza öngörülen bir hata kelam konusu.
“BU ÜLKENİN ADİL YARGIÇLARI VARDIR”
Bütün bunlara karşın medyaya kanunda düzenlenen üst sonun da iki katı ceza istenmiş üzere haber yapılmasının da niyetli olduğu kanaatindeyiz. Biz Türk yargısına güveniyoruz, her türlü aksiliğe karşın güveniyoruz. Bu ülkenin adil yargıçları vardır. Biz sonuna kadar hukuk tabanı içerisinde çabamızı sürdüreceğiz. Biz hem siyasi çabamızı siyaset yeri içerisinde sürdüreceğiz, hukuk uğraşımızı de hukuk tabanı içerisinde sürdürmeye devam edeceğiz. Sonuçta bu belgeden bir şey çıkması mümkün değil. Ne kadar zorlarsanız zorlayın beraat dışında bu evraktan bir şey çıkması mümkün değil. Zira neresinden tutsanız elinizde kalacak bir suçlamayla karşı karşıyayız. Bunun beratla sonuçlanacağı konusunda bizim hiç kuşkumuz yoktur.”
