By İzmir İktisat Üniversitesi (İEÜ) ve Türkiye Yelken Federasyonu (TYF), spor ile eğitimin gücünü birleştiren örnek bir iş birliğine imza attı. Yelken atletlerine ve federasyon bünyesinde çalışanlara yönelik yeni projeler geliştirilmesi için İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve TYF Başkanı Özlem Akdurak tarafından protokol imzalandı.
İzmir İktisat Üniversitesi ve Türkiye Yelken Federasyonu, 3 yıl müddetle geçerli olacak protokol kapsamında yapay zekayı ve dijital dönüşümü merkeze alarak sportmenlerin performanslarının ve Türkiye’de yelken sporunun gelişimine katkı sağlayacak projeler üretecek. Tüm bunlar için ortak bir çalışma grubu oluşturularak, önümüzdeki devir için yol haritası belirlenecek. İzmir İktisat Üniversitesi, ulusal yelkencilerin de iştirakiyle çeşitli seminer ve çalıştay üzere aktifliklerin gerçekleşmesi için TYF’ye bilimsel ve akademik bahislerde dayanak verecek. İEÜ, federasyon çalışanlarına lisansüstü eğitim için çeşitli imkanlar sağlarken birçok sertifika, mikro-yeterlilik ve eğitim programı da düzenleyecek. Federasyon da İEÜ öğrencilerine staj konusunda öncelik verecek.
Sporcu öğrenciler de katıldı
İzmir’den Türkiye’ye yayılacak örnek projelerin hayata geçirilmesi gayesiyle hazırlanan protokolin imza merasimi, İEÜ’nün mesken sahipliğinde gerçekleştirildi. Merasime Rektör Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve TYF Başkanı Özlem Akdurak’ın yanı sıra TYF Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Murat Şener, Genel Koordinatör Fulya Tüfenkçioğlu, İEÜ Rektör Danışmanları Prof. Dr. Evrim Üstünlüoğlu ve Dr. Burçin Önder, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Yetkiner, Yabancı Lisanlar Yüksekokulu Müdürü Dr. Donald Staub, İEÜ yelken grubunun atletleri, akademisyenler ve idari ünitelerin yöneticileri katıldı.
“Gençlerimize deniz kültürünü aşılıyoruz”
İmza merasiminde konuşan Prof. Dr. Abacıoğlu, İzmir’in denizden daha çok yararlanmasını sağlayacak ve gençlere deniz kültürünü aşılayacak projeleri çok önemsediklerini söyledi. TYF ile yapılan iş birliğinin de bu açıdan çok pahalı olduğunu belirten Prof. Dr. Abacıoğlu, “Yelken, çok asil ve özel bir spor. Öğrencilerimizin; yelkenin saygın, kibar ve estetik kültürünü alması çok kıymetli. Tabiatta olmak, doğayı hissetmek mükemmel bir his. Yelkenle ilgili üniversite olarak son periyotta birçok muvaffakiyet elde ettik. Son olarak 8 kişilik yelken kadromuz, 14’üncü Jimmy Key Universail Yelken Yarışları’nda hem genel klasmanda hem de ORC A kümesinde birinci olarak ismini doruğa yazdırdı. Yelkenle ilgili öğrencilerimizi motive etmeye devam edeceğiz. Spor, yalnızca antrenman yapmak ya da kupa kazanmak değil. Sporun içinde olmak, o disiplini edinmek, sporun verdiği enerjiyi ve tertibi günlük yaşama aktarabilmek çok kıymetli. İnanıyorum ki, TYF ile birlikte başarılı çalışmalara imza atacağız” dedi.
“Gençlik sınıfında dünyanın dikkatini çektik”
Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak ise, İzmir İktisat Üniversitesi ile yıllardır çok âlâ bir bağlantıya sahip olduklarına dikkat çekerek, “İEÜ ile kurduğumuz bu hoş diyaloğu, artık öteki bir formata taşıdığımız için keyifli ve heyecanlıyız. İzmir, binlerce yıllık tarihi olan bir liman kenti. Mevsimleri, kıyıları ve iklimiyle yelken atletleri için kıymet biçilemez bir coğrafyadayız. Spor; gençlerimiz için eğitim ve öğretimden sonra en kıymetli öge. Yelken ise, spor içinde çok farklı yeri olan bir branş. Yelkene başlayan bir çocuk, 7 yaşından itibaren tabiatla, denizle uğraş etmeyi öğreniyor. Yelken, ferdi gözükse de deniz üzerinde yardımlaşmanın da çok olduğu bir spor. Yelken; adaleti, öz itimadı ve tabiatla çabayı en uygun öğreten sporlardan bir tanesi. Yelken, bir ülkenin denizci olma davasının anaokuludur. Yelken alanında son periyotta önemli uzaklık kat ettik. Gençlik sınıflarında, tüm dünyanın dikkatini çeken başarılarımız, madalyalarımız var. Ülkemizde üniversite yelkenciliği, 5-6 yıldır büyük bir ivmeyle büyüyor” sözlerini kullandı.
“Burayı meskenim üzere görüyorum”
Akdurak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Federasyon olarak üniversiteler ile yapılan iş birliğini çok önemsiyoruz. İEÜ ile yapılan bu protokol de çok hoş bir örnek oldu. İEÜ ile birlikte öğrenci iş birlikleri ya da teknolojik gelişmeler noktasında ortak çalışmalar yapabiliriz. Yapay zeka ve dijital dönüşüm konusunda İEÜ bize rehberlik edebilir. Daima birlikte atletlerimize ve antrenörlerimize katkı sağlayacak, ulusal ve milletlerarası boyutta projeler geliştirebiliriz. Avrupa Birliği projelerine de imza atabiliriz. Bu iş birliğinin, bizlere ışık tutacak çok boyutu var. Ben, İzmir İktisat Üniversitesi’ni meskenim üzere görüyorum. İnanıyorum ki, kısa mühlet içinde projeler netleşecek ve fark oluşturan, bizlere yakışan çalışmalar gerçekleştireceğiz.” – İZMİR
