By
TÜRKİYE’nin birinci ulusal savaş uçağı ‘KAAN’ projesi için Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağışta bulunan İsmet Alım (81), “Her Türk vatandaşının bu yardımlara çaba etmesi lazım. Ordumuzun güçlü olması vatanın tapusudur” dedi.
Samsun’da yaşayan 3 çocuk ve 7 torun sahibi, emekli inşaat yüksek mühendisi İsmet Alım, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na ölçüsünü açıklamadığı bir bağışta bulundu. 26 Nisan’da Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) davetlisi olarak Ankara’ya giden Alım, tesisleri gezdi. TUSAŞ toplumsal medya hesabından, İsmet Alim’in KAAN projesi önünden çekilmiş fotoğrafı paylaşılarak teşekkür edildi. Seyahat sonrası Alim’e ‘KAAN’ uçağının maketi ikram edildi.
‘HER TÜRK VATANDAŞI YARDIMLARA ÇABA ETMELİ’
Önemli olanın bir şeyi gönülden yapmak olduğunu söz eden İsmet Alım, “Bağışın ölçüsünü söylemek hakikat olmaz lakin ben vakit zaman gücüm yettiğince gereksinim sahiplerine bağışta bulunuyordum. Son vakitlerde vatanımızın selameti için elimden geleni yapayım diye düşündüm. O yüzden bir bağışta bulunmak istedim. Sebebine gelince, görüyorsunuz dünya çok makûs durumlara düşüyor. Külfetli durumlar var. Etrafımızdaki komşularımızda düşüncelerimiz var. Bu durumda ordumuzun çok güçlü olması lazım. Ben güçlü bir orduyu vatanın tapusu sayıyorum. Lakin onun sayesinde bu vatan elimizdedir. O biçimde düşünüyorum. O yüzden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yardımda bulunmayı uygun buldum. Elimden geldiği kadar yardım yapmaya başladım. Bence her Türk vatandaşının bu yardımlara çaba etmesi lazım” diye konuştu.
‘HEPİMİZ BU ORDUNUN NEFERİYİZ’
Vatanın güvenliği için yapılan her katkının gelecekte karşılık bulacağını belirten Alım, “Bu yardımlar bizim için kumbaraya atılan para üzeredir. Karşımıza bunlar kesinlikle bir gün çıkar. Vatanımızın tehlikeye düştüğü durumda bu ordu bizi kurtaracaktır. Hepimiz bu ordunun neferiyiz lakin bu ordumuzun elinde güzel silahları olması lazım. Düşmanlar elinde silah olmadığı vakit daha çok güç kazanırlar, daha çok saldırmak isterler. Ben karanlık bir ruh halinde değilim ancak her vakit uyanık olursak, düşman da bize sataşamaz. Son vakitlerde Yunanistan kaşınmaya başladı. İsrail’den birtakım sesler geliyor. Bunlar hepimizi rahatsız ediyor, dünyayı rahatsız ediyor. Bu dertlere karşı ben de elimden geleni yani Halil İbrahim’in yakmak için yanan ateşe su taşıyan karınca misali ben de bu türlü bir tarafımı muhakkak ediyorum. Sorun bundan ibarettir” sözlerini kullandı.
‘BAĞIŞ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM’
Önemli olanın bağışın ölçüsü değil, gönülden gelen dayanak olduğunu vurgulayan İsmet Alım, “Ömrüm epey bağış yapmaya devam edeceğim. Ölçü o kadar değerli değil. Herkesin gönlünden geleni yapması lazım. 86 milyon insanız. Her birimiz 1’er lira verse, 86 milyon lira eder. O da uçak endüstrimize, silah endüstrimize bir gelir demek olur. Ben emekliyim ancak çalışma hayatımız olduğu mühletince birtakım birikimlerimiz de oldu. O birikimlerle ve emekli maaşımla aslında artık ben eşim de benim bu konutta yalnızca. Yani artan paramızdan bir şeyler vermeyi düşünüyoruz, veriyoruz. Şükürler olsun gönlüm zengindir. Veren el alan elden üstündür” dedi.
