By Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 21 Ocak gecesi meydana gelen yangında 78 kişi ömrünü yitirdi. Yangın sonrası başlatılan soruşturmada, otel sahibi Halit Ergül, eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu, otel genel müdürü ve Ergül’ün damadı Buyruk Aras, Vilayet Özel Yönetim Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, Bolu Belediye Lider Yardımcısı Sedat Gülener’in de ortalarında bulunduğu 41 kuşkulu gözaltına alındı. Bunlardan 28’i tutuklandı.
Soruşturma kapsamında uzman heyeti, 189 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda, yangın öncesi alınmayan tedbirler ve ihmaller zinciri ayrıntılıca ele alındı. Güvenlik kamera kayıtları ve olay yeri incelemeleri, yangının başlangıcından itibaren yaşananları ortaya koydu.
AFET İDARESİ EKSİKLİKLERLE DOLU
Raporda, otelin afet idare planlamasının temel gereklilikleri karşılamadığı vurgulandı:
“Otelin acil durum planında yangın öngörülmüş, lakin yangın ve birinci yardım grupları yetersiz, deneyimsiz ve temel tertip sorumluluklarını yerine getiremeyecek bireylerden oluşturulmuştur. Sprinkler sistemi, kâfi sensör, uygun merdiven ve asansör yapısı, gaz tahliye sistemi üzere temel yangın çaba altyapısı eksikti. Yangın eğitimi olmayan işçi, yangının başlangıç basamağında kritik dakikaları boşa harcadı. Güvenlik kameralarında, mutfak çalışanının alanı terk etmesinden 8 saniye sonra yangının süratle büyüdüğü, saat 03:27:10’da ise siyah dumanın manzarayı büsbütün kapattığı görülüyor. Bu süratli yayılım, yangının şahsî gayretlerle söndürülemeyecek boyuta ulaştığını açıkça ortaya koyuyor.”
YANGIN TÜPÜ HİÇ KULLANILMADI
Raporda, mutfakta lavabonun altında bulunan yangın tüpünün işçi tarafından kullanılmadığı belirtildi:
“Güvenlik kameralarında yangın tüpü görülüyor, lakin yangın eğitimi olmayan işçi bu tüpü kullanmayı denememiş, hatta yerini bile hatırlamadığını söz etmiştir. Olay yeri incelemesinde, tüpün yangın sonrası yerinden alındığı ve kullanılmadığı katılaştı. Mutfakta hava akımı olmaması nedeniyle yangın gelişmemiş, lakin karbon (is) katmanı oluşmuş. Yangın tüpünün kullanılmaması, felaketin büyümesine yol açtı.”
‘BAZI KONUKLARA ÖNCELİK VERDİĞİ…’
Raporda, resepsiyon vazifelisi Yiğithan B.’nin yangın alarmını yahut sesli ihtar sistemlerini devreye sokmadan panikle cep telefonuyla birilerini aradığı belirtildi. Vazifelinin, yangının birinci dakikalarında otel konuklarını uyarmak yerine ferdî tercihlerine öncelik verdiği tabir edildi:
“Temel yangın eğitimi olmayan resepsiyon vazifelisi, lobi katındaki dumanı tahliye etmek için ana giriş kapısını açmayı denemiş, başaramayınca mutfak işçisi Yusuf Karahanlı’dan yardım istemiş. İkisi birlikte kapıyı açıp dışarı çıkmış. Kapının açılması, oteldeki hava akımını değiştirerek yangının yayılmasını hızlandırmış. Misyonlu, dışarıda telefon görüşmelerine devam ederken, Yusuf K.’yi birilerine haber vermesi için göndermiş. Yangında, otelde vazifeli çalışanın birtakım konuklara öncelik tanıdıkları ithamı açısından bu süreç ayrıntılı incelemeye muhtaçtır. Lakin altın vakit olarak isimlendirilen bu süreçte, tüm konukların uyarılması yerine kişisel tercihler ön planda tutulmuş, bu da can kayıplarını artırmıştır.”
PERSONEL KONUKLARI UYARMAK YERİNE OTOPARKA YÖNELDİ
Raporda, otel işçisinin konukları bilgilendirmek yerine kapalı otoparka yöneldiği belirtildi:
“Personel, muhtemelen kendi araçlarını çıkarmak için otopark kapısını zorla açmış. Yan otelin ve Grand Kartal Otel’in kamera kayıtları bunu doğruluyor. Kapıyı büsbütün açmaları, dışarıdan soğuk ve oksijen açısından güçlü havanın yangın alanına ulaşmasına neden oldu. Bu, yangının büyümesini hızlandırdı.”
YANGIN 2 DAKİKADA ÜST KATA ULAŞTI
Raporda, yangının katlara yayılma suratı da açıklandı:
“Duman, 4’üncü kattan 5’inci kata 2 dakikada, 6’ncı kata 6 dakikada, 7’nci kata 8 dakikada ulaştı. 5’inci katın açık alanları duman dolma müddetini uzatırken, 6’ncı ve 7’nci katlarda yayılım 2 dakikadan kısa sürdü. Resepsiyon görevlisinin yangını fark etmesinden sonra altın 10 dakika vardı. En az standartlara sahip bir otelde bu müddette herkesin tahliyesi mümkündü. Lakin yangın merdivenlerinde muhafaza, acil aydınlatma ve uygun tasarım eksikliği, tahliyeyi zorlaştırdı. Merdiven boşlukları farklı gayelerle kullanılmıştı.”
