By VISION Arka Platform, küratörlüğünü Fırat Arapoğlu’nun üstlendiği ‘Kesişmeler – Intersections’ standına konut sahipliği yapıyor. 10 sanatkarın yapıtlarından oluşan stant, 27 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilecek.
Bireysel kimlik, şahsî kıssalar, kültürel miras, aidiyet, hafıza ve kimlik inşası temaları etrafında yapılandırılan ‘Kesişmeler – Intersections’ standı dün Vision Arka Platform’da açıldı. 27 Temmuz’a kadar devam edecek stant, karmaşık kavramı çağdaş sanatın merceğinden keşfetmeyi amaçlıyor. Aıda Mahmudova, Fatih Pak, Semih Zeki, Payidar Şeyma Alışır, Lara Sayılgan, E S Kibele Yarman, Mert Acar, Rene Mayer, Sefa Çakır, Berna Dolmacı ve Soyhan Baltacı’nın yapıtlarından oluşan stant kişisel ve kolektif alanlar ortasında bir diyalog yaratarak, çağdaş toplumda kimliklerin nasıl oluştuğu, müzakere edildiği ve temsil edildiğine dair bir anlayış geliştirmeyi hedefliyor.
ARAPOĞLU: FARKLI SANATKARLARI BİR ORTADA GÖREBİLİYORUZ
Küratör Fırat Arapoğlu, “Vision Arka Platform’la birçok standa imza attık. Bu stant ise baharı karşılama periyodunda ve dönemin son stantları olma noktasında. Bu sefer ‘Vision Arka Platform sanatkarlarıyla nasıl bir karmaya imza atabiliriz’ diye düşündük. Daha sonra ‘Kesişmeler’ başlığını önerdim. Zira sanatkarların hem ferdî hayatlarının hem sanat mesleklerinin hem de daima birlikte çalışmalarının bir ortada nasıl kesişeceklerini düşündük. Bunun nasıl bir görsellik sunacağı konusunu birlikte düşündük. Bu stant bu türlü bir sorudan ortaya çıktı. Farklı yaş kümelerinden, cinsel kökenlerden, eğitimlerden ve materyal kullanımından bir ortada görebiliyorsunuz. Yani bir yanda soyut çalışan ressamlar buradayken, bir öbür yanda daha mimari formları kullanan ressamlar var. Örneğin Aıda Mahmudova ve Semih Bilgili’de de gördüğümüz üzere. Daha rahatlatıcı ve mavi tonlarla birden karşımıza çıkan bir sanatkardan, kuzeye hakikat gittiğimizde daha kırmızının, parlak renklerin kullanıldığı işlere şahit oluyoruz. Tüm bunların hepsi başka duygulanımlar yaratıyor” diye konuştu.
‘HER SANATKARIN FERDİ HİKAYESİ VAR’
Serginin 10 sanatkarın yapıtlarından oluştuğunu belirten Arapoğlu, “Akademisyen sanatkarımız Mert Acar’la başlayan yer, Semih Zeki, Rene Mayer ve Aıda Mahmudova ile devam ediyor. Onların çalışmalarından başka, Kibele Yarman çalışması var. Başka sanatkarların işleriyle dolu bir stant kurmaya çalıştık. Her sanatkarın kişisel farklı bir hikayesi var. Lakin toplum olarak da her birimizin bir ortaya getirdiği farklı hikayeleri var. Tüm bu hikayelerin bir ortada kesiştikleri nokta var. Bu yüzden ‘Kesişmeler’ başlığı koymuştuk. Heyecan, tutku, rahatlık, dinginlik, ümitsizlik, çaresizlik için bu hisleri bir ortada yaşayabileceğimiz beşere dair her duyguyu vermeye çalışacaktır. Küme stantlarını dönem içerisinde her vakit çok önemsiyorum. Bir galerinin mümkünse yılda iki tane küme standına kesinlikle yer vermesi gerekli. Zira sanatkarların toplu işlerini bir ortada görmek, daha farklı işlere şahit olabilmek çok önemli” dedi.
SAYILGAN: TABİAT VE İNSANSIZ İŞLER YAPMAYI SEVİYORUM
Sanatçı Lara Sayılgan eş vakitli olarak moda kesiminde olduğunu belirterek “Ben moda fotoğrafçısıyım. Vision Arka Platform ile 3 yıldır çalışıyoruz. Ben daha çok tabiat ve insansız işler yapmayı seviyorum. Öbür tarafta daima beşerlerle ve modellerle olduğum için bu tarafta daha doğayı ortaya çıkaran, oradaki kıssaları, yaşanmışlıkları seviyorum. Hiçbir iz olmasa bile bir kayanın inanılmaz bir duruşunu sorguluyorum. Ancak daha çok kıssaların peşindeyim diyebiliriz. Onu 3 sene evvel çekmiştim. Bu başkalarını de geçen sene Mardin’de çektim. Birisi saman dorukları. Orada inanılmaz samanlıklar var. Ben fotoğraf çekmek için bulabildiğim vakitlerde mümkün olduğu kadar seyahat ediyorum” sözlerini kullandı.
TEMİZ: İNSANLIĞIN ÖZÜ, İNSANLIĞA BİR ORTAYA GETİREN FORMLAR DA TOPLUMSAL İLİŞKİLERDİR
Sanatçı Fatih Pak de, “İsimsiz ‘Untitled 2025’ globalleşme üzerinde çalışıyorum. Globalleşme dediğimiz şey kültürel, siyasal, ekonomik alanların bir ağ oluşturması, toplumların da bundan etkilenmesidir. İmgeler de bu sürece hizmet eden şeylerdir. Sahneler de toplumsallaşmış imgelerdir. İnsanlığın özü, insanlığa bir ortaya getiren formlar da toplumsal ilgilerdir. O yüzden de bu sahneyi seçtim ve bu sahneyi yine yorumlayıp değerlendirmeye açtım” dedi.
Kibele Yarman da “Geçen yıl metin yazdım. Bu metinin içerisindeki birinci modül hazeran bitkisi. Bu zehirli bir bitki. Bunun yanına yaklaştığımda nasıl dönüştüğümle ve kimliğimin nasıl bundan etkilendiğiyle ilgi bir modül. Bu imgeler oradan bir alıntı. Bu 2 metrelik dokuma üzerine nakışla işlendi. Bu stantta olmaktan çok memnunum. Standın güzel bir seçki olduğunu düşünüyorum” dedi.
