By Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Ülke içindeki kültürel mirasın ihyası için tarihin en ağır çalışmalarını gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün Türkiye Cumhuriyeti arkeoloji alanında yürüttüğü çalışmalarla adeta tarih yazıyor.” dedi.
Bakan Ersoy, ATO Congresium’da düzenlenen Memleketler arası İslam Sanatları Fuarı’nda yaptığı konuşmada, bir mirasa sahip olmanın, varisleri açısından büyük ahlaki sorumluluğu da beraberinde getirdiğini belirtti.
Sahip olunan mirası koruma etmenin sıkıntı ve kıymetli olduğunu lisana getiren Ersoy, bakanlık olarak medeniyete ilişkin yapıtlara her vakit başka bir ehemmiyet verdiklerini vurguladı.
Ersoy, “Ülke içindeki kültürel mirasın ihyası için tarihin en ağır çalışmalarını gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün Türkiye Cumhuriyeti, arkeoloji alanında yürüttüğü çalışmalarla adeta tarih yazıyor. Ayrıyeten dünyanın dört bir yanına kaçırılan tarihi yapıtlarımızın peşine düşerek binlerce yapıtın tekrar ülkemize getirilmesini sağladık.” diye konuştu.
Uluslararası kültür ve sanat kamuoyunun, Türkiye merkezli yürütülen çalışmaları yakından takip ettiğini aktaran Ersoy, ???????medeniyete ilişkin yapıtlara sahip çıkmaya, mirası müdafaaya ve dünyanın dört bir yanında anlatmaya devam edeceklerini söyledi.
???????Bugün açılışını gerçekleştirdikleri Memleketler arası İslam Sanatları Fuarı’nın kadim mirasa karşı gösterilen ??????duyarlılığı yansıtması açısından çok pahalı olduğunu lisana getiren Ersoy, şunları kaydetti:
??????? “Bu üslup tertipler sayesinde geçmişle bugün ortasında daha güçlü bağlar kuruyor, çok değerli sanatkarlarımızın emekleriyle oluşan sanatlarımızın unutulmasına müsaade vermiyoruz. Birebir vakitte yeni jenerasyonlara ilham oluyoruz. Yüzyıllara uzanan birikim sonucunda oluşan sanat yapıtlarına biraz daha yakından bakıldığında fuarda yalnızca eserler sergilenmiyor. Tıpkı vakitte estetiği, yeterliliği ve hoşluğu her vakit merkezine alan bir inancın, kültürün tabir ediliş biçimi de gün yüzüne çıkıyor.
Tezhip, ebru, minyatür, çini başta olmak üzere tüm İslam sanatları, yüksek bir manevi hassaslık ekseninde sabırla ve tevazuuyla işlenmiş özel bir yerden hitap etmektedir. İşte bu sebeple Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak geleneksel Türk-İslam sanatlarının hitabına kulak vermeye, İslam sanatlarına takviye olmaya devam edeceğiz. Klâsik sanatlarımızı tüm dünyada faal bir formda tanıtmayı sürdüreceğiz.”
