By Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) Filistin’le ilgili bir bildiri ve rapor hazırlaması için öncülük ediyoruz. Zira temelinde meselemiz yalnızca Filistin değil, insanlığımız test ediliyor. Bu insanlığımız test edilirken de DSÖ üzere insanların sıhhati ve hayat hakkıyla ilgili bir kurumun bu mevzuda duyarsız kalmaması için çabalıyoruz.” dedi.
Memişoğlu, DSÖ’nün en üst karar alma organı olan Dünya Sıhhat Asamblesinin (DSA) 78’inci toplantısına katılmak üzere geldiği Cenevre’de, ziyaretine ve temaslarına ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
DSA kapsamında birçok ülkenin sağlık bakanı ve yöneticileriyle bir ortaya geldiklerini söyleyen Memişoğlu, faydalı görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Memişoğlu, ” Türkiye, bilhassa son 20 senede sıhhatle ilgili büyük bir değişim, gelişim süreci yaşadı. Cumhurbaşkanımızın liderliğini, hakikaten Türkiye bugün dünyada sıhhat hizmetleri manasında örnek alınan bir ülke. Birçok kardeş, dost ülkeler olsun, uzaktaki ülkeler olsun, hepsi bizim sağlık sistemimizde iş birliği yaparak faydalanmak, bilhassa hasta tedavisi ve altyapılarının düzeltilmesi için bizden yardım istiyor. Herkese yardım edebiliriz zira biz sıhhati, insanlara düzgünlük ve onlara yarar olarak gören bir medeniyetiz.” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı olarak birçok ülkede sıhhat hizmetlerine takviye vermelerinin yanı sıra birçok ülke insanına da Türkiye’de sıhhat hizmeti verdiklerini söyleyen Memişoğlu, bilhassa son vakitlerde teknolojinin gelişimiyle birlikte üreten sıhhat modeli oluşturduklarını ve bunun, çok stratejik bir alan olduğunu kaydetti.
Memişoğlu, “Gelişmiş ve bizden geri kalmış ülkelerle iş birliği yaparak yeni şeyler söylemeye, sıhhatte teknoloji üretmeye, birebir vakitte bu teknolojiyle ürettiğimiz materyalleri, aygıtları ve ilaçları ihraç ederek de bir gelir elde etmeyi amaçlıyoruz.” tabirini kullandı.
Sağlık turizmi ve Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) üzerinden üretilen sıhhat modeliyle dünyadaki öteki ülkelerle iş birliğine hazır olduklarını bildiren Memişoğlu, bu alanda daha da gelişeceklerini bildirdi.
Memişoğlu, “Amacımız temelinde 20 milyar dolarlık bir sıhhat turizmi elde etmek. Bunun yanında da teknolojisini üreterek Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak. Cenevre’de şunu gördük nitekim; sıhhat manasında birçok ülkenin çok ilerisine geçmiş durumdayız. Lakin bu mevzuda da yalnızca kendisine değil dünyaya sıhhat hizmeti sunabilen bir ülke olmanın da gururunu yaşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 sürecinde dünya sıhhat sistemlerinin imtihandan geçtiğini hatırlatan Memişoğlu, çok gelişmiş diye düşünülen ülkelerin beşerlerine sıhhat hizmeti sunamaz hale geldiğini, sokaklarda insanların sıhhat gereksinimini karşılayamadan hayatını kaybettiğini bildirdi.
“Ülkemiz Kovid-19 üzere büyük bir salgını muvaffakiyetle yönetti”
Memişoğlu, “(Kovid-19 ile mücadele) Ülkemiz bu mevzuda 20 yıldır büyük gayret içinde olan, hem altyapısı hem de insan gücüyle Kovid-19 üzere büyük bir salgını muvaffakiyetle yönetti. Bütün insanlara yalnızca hastanelerde değil, meskeninde de sıhhat hizmeti sunabilir, aşılarını herkese ulaştırabilir hale geldi. Hatta Türkiye dünyada aşısını geliştiren 7 ülkeden birisi oldu, teneffüs aygıtını kendi üretebilecek hale geldi. Biz Kovid-19 sürecinde nitekim büyük bir muvaffakiyet elde ettik. Dünyada birçok ülke bu testi başarısızlıkla geçirirken ülkemiz bu hususta dünyaya örnek olacak muvaffakiyetler ve güzel bir salgın idaresi oluşturdu.” dedi.
Sarsıntı üzere acil durumlarda da Türkiye’nin ne kadar sıhhat bir sistemine sahip olduğunun tüm dünya tarafından görüldüğüne işaret eden Memişoğlu, dünyanın, yaşanan salgınlarda neler yapılabileceğini tartıştığını ve ülkeler ortasında iş birliğini önemsediğini söyledi.
Memişoğlu, şöyle devam etti:
“Biz esasen bunu pandemide gösterdik temelinde. Yalnızca kendi ülkemizdeki insanlara değil öteki ülkelerde muhtaç olan insanlara aygıtından materyaline kadar her türlü yardımı yaptık. Maskeler gönderdik, aygıtlar gönderdik. Türkiye, temelinde bugün DSÖ’nün ve ülkelerin bugün DSA’da kabul ettiği ‘salgın protokolünü’ aslında uygulayan bir ülke. Onun için kendi insanlarımız olduğu üzere etrafımızdaki insanlara da sıhhatle ilgili muhtaçlık duydukları vakit yardım edileceği konusunda bir fikir birliğine varmış durumdayız. İnşallah bizim pandemide gösterdiğimizi artık her bir ülke kendisine misyon edinecek. Biz zati bunu başarmış bir ülke olarak bu muahedenin âlâ olacağını düşünüyoruz. İnşallah da pandemi üzere maalesef dünyayı imtihana sokan birçok salgınla yine karşılaşmayız. Lakin karşılaştığımız vakit ülkemizdeki beşerler da etrafımızdaki komşular ve dostlar da bilsinler ki; biz sıhhat sistemi olarak insan gücü ve sıhhat altyapısı olarak her türlü testte tabi tutulduk ve başardık. Onun için de bunu dünyaya da örnek olarak burada gösterdi ve söylüyoruz. İnşallah bu mutabakat da dünya sıhhat sistemine katkı verir.”
Sağlıkçıların bir canı kurtarmak için saatlerce ameliyatta kalabildiklerini anlatan Memişoğlu, İsrail’in ağır hücumları altındaki Gazze’de, 53 binin üzerinde kişinin öldürüldüğünü hatırlattı.
“Bugün maalesef Filistin ve Gazze’de beşerler yiyeceğe, içeceğe ve sağlığına kavuşamaz halde”
Sağlık Bakanı Memişoğlu, Gazze’de yaşananların çok acı bir durum olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Sağlık, en acı savaşlarda bile istisnai tutulan bir durumdur. Bugün maalesef Filistin ve Gazze’de beşerler yiyeceğe, içeceğe ve sıhhatine kavuşamaz halde hatta kalan hastanelerin yok edildiği bir süreç yaşıyoruz maalesef. Biz de Filistin’le ilgili DSÖ’yü bir rapor hazırlayıp bununla ilgili gerekli müdahaleleri yapması için liderlik yapıyoruz. DSÖ’nün Filistin’le ilgili bir bildiri ve rapor hazırlaması için öncülük ediyoruz. Zira temelinde meselemiz yalnızca Filistin değil, insanlığımız test ediliyor. Bu insanlığımız test edilirken de DSÖ üzere insanların sıhhati ve ömür hakkıyla ilgili bir kurumun bu hususta duyarsız kalmaması için çabalıyoruz. Hakikaten de şu anda tesirli bir vaziyette bu bilginin ve raporun hazırlanması için öncülük ediyoruz. Maalesef Filistin’de, insan hakkı olan sıhhate ulaşılamayan bir durumla karşı karşıyayız. İnsanlara yiyecek ulaştırılamıyor, olağan ömürleri için sıhhat ulaştırılamıyor. Gazze’nin ve Filistinlilerin insanlığın insanlığına muhtaçlığı var. Şu anda insanlığı test ediyoruz orada. Daima bir arada Gazze’de, bu insanlığın olması gerektiği üzere tekrar tesis edilmesini istiyoruz.”
Gazze konusunda Türkiye üzere düşünen ve Gazze’deki problemlerin bilen birçok ülke olduğunu vurgulan Memişoğlu, DSÖ’nün bu bahse müdahil olmasını beklediklerini söyledi.
