By Son günlerde kamuoyuna yansıyan menenjit olaylarındaki artış, aileler ve sıhhat etraflarında telaş yaratıyor. Uzmanlar, süratle ilerleyebilen bu enfeksiyon hastalığına karşı toplumun şuurlu olması gerektiğine dikkat çekiyor. İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuriye Taşdelen Fışkın, bilhassa “Neisseria meningitidis” bakterisinin yol açtığı olgulara karşı ikazlarda bulundu.
Hastalığın süratle ilerlemesinin ölümcül olabileceğini belirten Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, “Menenjit; mikropların beyefendisine ulaşmasıyla gelişen, beyin zarlarının iltihabıdır ve vefat ya da kalıcı sakatlık riski taşır. Son günlerde gündeme gelen hadiseler, ‘Neisseria meningitidis’ bakterisine bağlı olgularla alakalı. Bu bakteriye bağlı gelişen hastalık, sağlıklı bireyleri ve bilhassa de çocukları ve gençleri etkileme eğiliminde ve süratle ilerleyerek saatler içinde mevtle sonuçlanabilir” dedi.
Türkiye’de salgın ne durumda
Neisseria meningitidis’in dünyanın farklı bölgelerinde dönemsel salgınlara yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, “Ülkemizde bu enfeksiyonlar endemik olarak görülüyor. Fakat mevcut sürveyans (izleme) bilgilerine erişimimiz olmadığından ötürü, şu anda salgın olup olmadığı konusunda net bir şey söyleyemeyiz” diyerek, Ocak–Mart 2025 periyodunda Umre ziyaretine giden şahıslar ortasında 11 kişilik bir meningokoksik enfeksiyon küme olayı bildirildiği bilgisini de paylaştı.
Çocukları ve gençleri etkiliyor
“Meningokok bakterisi, en sık bir yaş altındaki çocuklar, 16–23 yaş ortası gençler ve bağışıklık sistemi zayıf bireyleri tesirler. Bilhassa süratli ilerleyen meningokoksemi hadiseleri, saatler içinde şoka ve mevte yol açabilir” diyen Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, toplumun dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Ateş, baş ağrısı, bulantı belirtiler arasında
Hastalığın belirtileriyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, “Ateş, baş ağrısı, bulantı, döküntü, kusma, şuur bulanıklığı ve koma gelişebilir. Kimi olaylarda menenjit gelişmeden direkt ‘meningokoksemi’ denilen ağır bir tablo ortaya çıkabilir. Bu durumda süratli müdahale hayati kıymet taşır” diyerek süratli müdahalenin ehemmiyetine dikkat çekti.
Yakın temaslılara kollayıcı tedavi şart
Hastayla yakın teması olanların hami antibiyotik tedavisi alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, bilhassa şu kümelerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı:
“Aynı meskende yaşayanlar, tıpkı sınıf, kreş, yurt yahut kışlada kalanlar, hastayla yakın fizikî temasta bulunanlar, uzun uçak seyahatinde hastayla yan yana oturanlar, esirgeyici ekipman olmadan hastaya müdahale eden sıhhat çalışanları dikkatli olmalı. Bu bireylere antimikrobiyal profilaksi denilen hami antibiyotik tedavisi, tercihen birinci 24 saat içinde verilmeli ancak temas sonrası 14. güne kadar da uygulanabilir.”
Aşı ile korunmak mümkün
Prof. Dr. Taşdelen Fışkın, menenjit bağışıklığına yönelik ise şöyle konuştu:
“Hastalığa karşı elimizde tesirli aşılar var. ACWY serogrubuna karşı konjuge polisakkarit aşılar ve B serogrubu için rekombinan protein temelli aşılar uygulanıyor. Aşılar, bilhassa bebekler, genç erişkinler ve bağışıklık sorunu olan bireyler için hayati değer taşıyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
