By
TÜRKİYE Klasik Türk Okçuluk Federasyonu (TGTOF) tarafından düzenlenen Minikler ve Yıldızlar Salon Puta Türkiye Şampiyonası Samsun’da başladı.
Samsun’da 23-24 Mayıs tarihleri ortasında sürecek olan Minikler ve Yıldızlar Salon Puta Türkiye Şampiyonası yaklaşık 400 atletin iştirakiyle start aldı. Sportmenler, Samsun İlkadım Okçuluk Tesisleri’nde oklarını atarak sıralama ve final atışlarını tamamlayacak. 37 vilayetten klâsik okçuluk kulüpleri ve ferdi atletlerin katıldığı müsabakalarda yalnızca klâsik kıyafetler giyilecek ve teknik konseyin denetiminden geçen klâsik oklar ve yaylar kullanılacak. Bunların dışında nişan almayı kolaylaştırıcı ekipmanlar ve rastgele bir çağdaş gereç yer almayacak. Şampiyona da bugün yıldızlar, yarın da minikler kategorisinde sıralama ve final atışları yapılacak.
37 VİLAYETTEN 400 SPORTMEN KATILIYOR
Şampiyona hakkında bilgi veren Türkiye Klasik Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, “Bugün Yıldızlar Salon Puta Şampiyonamızı gerçekleştiriyoruz. 6 bölgede yaptığımız bölge elemelerinden buraya finale kalan atletlerimizle birlikte yaklaşık 37 vilayetten 400 atletimiz var. Bu sportmenler bugün yıldızlar, yarın da minikler olmak üzere finallerde yarışıyorlar. Türkiye şampiyonu olmak için, kürsüde yer almak için Klâsik Türk Okçuluğu karşılaşmalarında ter döküyorlar. Burada finalleri gerçekleştiriyoruz. Tekrar coşku, yeniden Türk okçuluğunun o kendine has güzellikleriyle birlikte kardeşlik içinde burada karşılaşmaları gerçekleştiriyoruz. Ben tüm atletlerimize muvaffakiyetler diliyorum” dedi.
GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞU UNESCO’YA KAYITLI TÜRK SPORUDUR
Geleneksel Türk Okçuluk’un UNESCO’ya kayıtlı Türk sporu olduğunu tabir eden Toksöz, “Geleneksel Türk okçuluğu öbür branşlardan ayıran konular öncelikle kıyafetler, kendine ilişkin ritüeller, kullandıkları ok yahut enstrümanlar klâsik Türk okçuluğunu öteki branşlardan ayırıyor. Biz bir spor federasyonu olmanın gerektirdiği bu müsabakaları bir taraftan yaparken bir taraftan da o tarihin bize yüklemiş olduğu misyonu işte kıyafetlerle, ok ve yayla, kendine has ritüelleriyle de yaşatmaya çalışıyoruz. Spor branşı yalnızca değiliz, kültürel mirası da aktaran, UNESCO’ya da kayıtlı bir Türk sporundan bahsediyoruz, kültürel mirastan bahsediyoruz. Bizi öteki branşlardan ayıran bu özellikleriyle çok da dikkat çeken bir branşı temsil etmeye çalışıyoruz. Atletlerimizin bu ahlak ve bu şuurla bu sporu bir bayrak yarışı biçiminde görüp bunları kuşaktan nesile aktarmak için eforlarına bizler de federasyon olarak takviye olmaya burada çalışıyoruz” diye konuştu.
