By
GAZİOSMANPAŞA’da, 12 yaşındaki ağabeyi Uras Kirazlı’yı servisten almak üzere dedesiyle birlikte yola inen 5 yaşındaki Metehan Kirazlı, kardeşinin içinden indiği servis minibüsünün hareket etmesiyle birlikte aracın altında kaldı. Servis minibüsü ile hastaneye kaldırılan Metehan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Cenaze Ayazağa Mezarlığı’nda defnedildi. Kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, 6 Mayıs Salı günü saat 16.30 sıralarında Mevlana Mahallesi’nde meydana geldi. Dede Recep Kirazlı, 5 yaşındaki Metehan Kirazlı’yı kreşten aldı. Öteki torunu olan Uras Kirazlı’yı da okul dönüşü servisten aldığı sırada beklemesini söylediği torunu Metehan, aracın durduğu yola çıktı. Servis minibüsünün çabucak önünde ayakkabılarını bağlamak üzere oturan çocuk, servis sürücüsü tarafından fark edilmedi. Aracın hareket etmesiyle birlikte altında kalarak ağır yaralandı.
Servis minibüsü ile Gaziosmanpaşa Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen çocuk, burada yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Kazanın akabinde servis sürücüsü gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
KAZA ANI KAMERADA
Kaza anı etrafta bulunan bir iş yerine ilişkin güvenlik kamerasına yansıdı. İmajlarda servis minibüsünün sokakta durduğu, o anda aracın önünden geçen Metehan Kirazlı’nın ise yolda durarak ayakkabısına eğildiği ve oturduğu görüldü. Daha sonra hareket eden servis minibüsü, çocuğun üzerinden geçti. Kazayı fark eden sürücü, araçtan inerek yardıma koştu.
GÖZYAŞLARI İLE UĞURLANDI
Hayatını kaybeden Metehan Kirazlı’nın cenazesi, isimli tıptaki süreçlerinin akabinde yakınları tarafından alındı. Metehan, Mevlana Mahallesi’ndeki Halil İbrahim Camii’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının akabinde gözyaşları ile toprağa verildi.
‘HER ŞEY ANLIK OLDU’
Kaza anını anlatan dede Recep Kirazlı, “Ben onu kreşten aldım. Ağabeyi okuldan servisle geliyor, gelmesine de 5 dakika vardı. Dedi ki, ‘Kapıda oyalanalım.’ Geçti şu karşı tarafta mermer var, onun üzerinde oturuyordu. Hatta oradan kayıyordu. Servis de geldi, şu boş alana, arazinin sandalyelerin şu anki olduğu yere geldi. Göz hizasından ben onu görüyordum. Servis geldi, durdu. Ben o ortada çocuğu servisten aldım, hostes verdi bana. Dedim ki, sen oğlum, içeriye git. Binanın kapısına gerçek yanaştırdım. Bir baktım, servis gitmiş, hareket etmiş. Aslında her şey anlık oldu. Çocuk ön tekerlek ve art tekerleğin altında kaldı” dedi.
HASTANEYE SERVİS SÜRÜCÜSÜ GÖTÜRDÜ
Kazadan sonra torununun hala yaşadığını söyleyen dede Kirazlı, “Sonrasında ben bağırmaya başlayınca sürücü durdu. Çocuğu kucağıma aldım. Yaşıyordu. Ambulansı aradı komşular. Ambulans biraz gecikir üzere olunca, sürücü çabucak dedi ki; ‘Ben sizi götüreyim.’ Olaya dahil olan sürücü götürdü hastaneye. Olayın hepsi bu kadar. Hastaneye çocuğu canlı teslim ettim, orada müdahale edildi. Zati çocuğu gördüğümde dedim ki, iki teker üzerinden geçti, kesinlikle içeride bir hasar vardır. Otomobilde kucağımda giderken; yani bayılma ya da uyku hali üzereydi. Lakin hastaneye canlı teslim ettim. Sonra dediler ki, ‘Biraz güzele gidiyor, nefesi düzeldi.’ Fakat 15 dakika sonra her şey bilakis dönmeye başladı. ‘Entübe ettik, kalp masajı yapıyoruz’ dediler. En sonunda dediler ki, ‘Beyin kanaması da geçirdi. Başınız sağ olsun’ sözlerini kullandı.
Şoförün gözaltına alınma sürecini de anlatan Recep Kirazlı, “Zaten burada olay olunca hastanede güvenlik vardı, polisler vardı. Polisler çabucak geldi, onu aldılar, götürdüler. Lakin servis sürücüsü bir 30-40 dakika bizimle kaldı. Ondan sonra savcı gelince götürdüler” dedi.
