By 12 Milyar Euroya Karşılık “Kıbrıs” Tavizi
Dört Türk devleti, 12 milyar euroluk yatırım taahhüdü karşılığında Avrupa Birliği’nin Kıbrıs siyasetine tam ahenk kelamı verdi. Kelam konusu ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılıklarını bildirerek, sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) adanın “tek yasal yönetimi” olarak tanıyacaklarını resmen ilan etti.
1974 Barış Harekâtı’na Dolaylı Kınama
Bu tavır, KKTC’nin milletlerarası alandaki diplomatik statüsüne ağır bir darbe olarak değerlendirilirken, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na da üstü kapalı bir kınama niteliği taşıyor. Muahedede, Türkiye’nin adadaki askeri varlığının sona erdirilmesi davetinde bulunulması, Ankara’nın Kıbrıs’taki durumunu global ölçekte yine tartışmaya açabilecek bir yer hazırlıyor.
“Büyükelçilik Açmak Yasa Dışı Adım” İfadesi
Anlaşmada dikkat çeken bir öbür konu ise Türkiye ile KKTC ortasında gerçekleştirilen büyükelçilik atamalarına ait. Bu uygulamalar “ayrılıkçı ve yasa dışı” olarak tanımlanırken, bu cins diplomatik teşebbüslerden vazgeçilmesi davetinde bulunuldu. Tıpkı dokümanda, tüm ülkelere KKTC’yi tanımama, desteklememe ve rastgele bir yardımda bulunmama daveti da yer alıyor.
Maraş Hususu: Rum Tarafına İade Vurgusu
Anlaşmanın en tartışmalı kısımlarından biri de Maraş (Varosha) konusuna ait unsurlar oldu. AB’nin çizgisine tam paralel tabirlerle kaleme alınan metinde, Maraş’ın yerleşime açılmaması gerektiği belirtilerek, bölgenin Güney Kıbrıs’a iade edilmesi daveti yapıldı. GKRY’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanınması, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne hürmet duyulması gerektiği vurgulandı.
Mansur Yavaş’tan Türk Devletlerinin Kıbrıs kararına sert tepki
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş sosyal medya hesabından dikkat çeken ileti paylaştı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın da üyesi olan kimi Türk Devletinin Kıbrıs’a karşı aldıkları tavrı eleştiren Yavaş, “Kardeş devletlerin hükümetlerini de bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz.” dedi
Yavaş’ın resmi X hesabından yapılan paylaşımda şu sözlere yer verildi:
“- Avrupa Birliği’nin Semerkant’ta düzenlediği AB-Orta Asya Zirvesi’nde açıklanan 12 milyar Avroluk yatırım paketinin 3,5 milyar Avrosunun Türkiye üzerinden Orta Koridor’a ayrılması olumlu bir gelişme olsa da, bu dayanağın Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY)’nin vetosunu aşmak gayesiyle birtakım Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine GKRY’yi “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanıma ve bu ülkeye büyükelçi atama tarafında baskıyla ilişkilendirilmesi derin bir tasa yaratmıştır.
– Kardeş devletlerimizin bu tarafta adımlar atması ve tepe bildirisine bu hususa ait sözlerin girmesi, son derece önemli ve düşündürücü bir gelişmedir. Türkiye’nin bu gelişmelere sessiz kalması, dış siyasetimizde bir zaafiyet imgesi doğurmakta ve şuurlu bir tercih olduğu izlenimini vermektedir.
