By Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Türkiye olarak turizmi yapay zeka ile tekrar tanımlamak ve ziyaretçi tecrübesini azamî düzeye çıkarmak istiyoruz.” sözünü kullandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran, Ersoy, Mısır’ın başşehri Kahire’de Gelişen 8 Ülke (D-8) Teşkilatı’nın 4. Turizm Bakanları Toplantısı’na katıldı.
Pakistan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Huzaifa Rehman, İran İslam Cumhuriyeti Kültürel Miras, Turizm ve El Sanatları Bakanı Reza Salehi Amiri ve öbür üye ülkelerin delegasyon liderlerinin da yer aldığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Sherif Fathi, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen toplantıya katılan Bakan Ersoy’u Antalya’nın D-8 ülkeleri tarafından 2025 yılı Turizm Kenti olarak seçilmesi hasebiyle kutladı ve teşekkür etti.
Bakan Ersoy da toplantının birinci çalışma oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin turizm alanında elde ettiği muvaffakiyetleri ve ileriye dönük amaçlarını paylaştı.
1980’lerden itibaren, bilhassa son 10 yılda turizm alanında değerli ilerlemeler kaydettiklerine dikkati çeken Ersoy, Türkiye’nin dünyanın birinci 10 turizm destinasyonu ortasında yer aldığını belirtti. Ersoy, “2024 yılında turizm gelirlerimiz yüzde 8 artarak 61 milyar dolara, ziyaretçi sayımız ise yüzde 9 artışla 62 milyona ulaştı.” sözünü kullandı.
Hükümet olarak arazi tahsisleri, düşük kamu hizmeti maliyetleriyle vergi indirimleri üzere teşvikler sağladıklarını ve turizm dalının büyümesini engelleyen bürokratik mahzurları ortadan kaldırdıklarını aktaran Ersoy, 2019 yılında Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını (TGA) kurduklarını, TGA’nın Türkiye’yi güçlü bir marka ve memleketler arası pazarlarda başkan bir destinasyon olarak pozisyonlandırmak için çalıştığını kaydetti.
“Güvenli Turizm Programı’nı geliştiren ve uygulayan birinci ülkeyiz”
Pandemi periyodunda Türkiye’nin dünyaya örnek olan “Güvenli Turizm Programı”nı geliştiren ve uygulayan birinci ülke olduğunu hatırlatan Ersoy, bu programın 2022’de Global Sürdürülebilir Turizm Kurulu (GSTC) ile yapılan işbirliği sonucunda “Sürdürülebilir Turizm Programı”na dönüştüğünü belirtti.
Ersoy, program kapsamında, Türkiye’deki tüm konaklama tesislerinin 2030 yılı sonuna kadar sertifikalandırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
Türkiye’nin 2053 turizm vizyonunu “yeşil altyapı ve sürdürülebilirlik odaklı” olarak tanımlayan Ersoy, “Bu vizyon kapsamında yapay zeka ve ileri dijital teknolojileri en üst seviyede kullanarak, turizm gelirleri açısından Türkiye’yi dünyanın birinci üç ülkesi ortasına taşımayı hedefliyoruz.” sözlerini kullandı.
Alternatif turizm eserlerinin tanıtım faaliyetlerinin artırılacağını vurgulayan Ersoy, “Stratejik planlarımız doğrultusunda, turizmi çeşitlendirerek tüm ülkeye ve yılın 12 ayına yaymak gayesiyle alternatif turizm eserlerinin tanıtım faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu çerçevede Amerika ve Uzak Doğu üzere uzak pazarlara, bilhassa üst gelir kümesine yönelik tanıtımlara yük vereceğiz. Turizm sertifikasyon programları sayesinde ziyaretçi başına elde ettiğimiz geliri artıracağız.” açıklamasında bulundu.
“Yapay zeka turizmde bir devrimdir”
Ersoy, akıllı ekonomiler çağında turizmin sadece bir cümbüş faaliyeti olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Turizm bir ekosistemdir. Kültürdür, diplomasidir, inovasyondur, ticarettir. Turizm mahallî kalkınmayı teşvik eder, KOBİ’leri dayanaklar, bayan ve gençlere güç kazandırır, toplumları birbirine bağlar. Turizmin potansiyelini kullanarak global eğilimlerle ahenk içinde kalmak için yapay zekayı yakından takip ediyoruz. Yapay zeka, insanlık tarihindeki en süratli gelişen teknolojilerden biridir ve turizmde bir ihtilaldir. Türkiye olarak bu dönüşümde öncü bir rol üstlenmeye kararlıyız. Turizm dalı artık çağın suratına ayak uydurabilmek için teknolojiyle daha güçlü entegre olmalıdır. Yapay zekayla turizmi yine tanımlamak ve ziyaretçi tecrübesini azamî düzeye çıkarmak istiyoruz.”
Ersoy, Türkiye’nin yapay zeka temelli rehberlik sistemlerini müze ve kültürel alanlarda hayata geçirerek ziyaretçilere daha interaktif tecrübeler sunmayı amaçladığını belirterek, “Geleceğin teknolojisiyle geçmişimizin öyküsünü anlatarak kültürel dönüşümümüzü dijital ortamda tüm dünyayla paylaşmak istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
