By Türk sinemasının son periyodunda yaptığı biyografik sinemalarla isminden sıkça kelam ettiren üretimci Mustafa Uslu, hem projeleriyle hem de hakkında çıkan argümanlarla gündemden düşmüyor. “Müslüm”, “Ayla”, “Naim”, “Çiçero” üzere büyük ses getiren sinemalarıyla bilinen Uslu’nun son yıllarda birçok farklı isimle yaşadığı hukuksal süreçler, toplumsal medyada dolaşan önemli savlar ve suçlamalarla birlikte geniş bir tartışma konusu haline geldi.
Son günlerde ortaya atılan argümanlardan biri de Sedat Sarıca, Faruk Demir ve Ecem Uslu isimli bireylerin, Mustafa Uslu ile birlikte hareket ettiği tarafında. Bu üç ismin, hem projeler hem de ticari münasebetler açısından Uslu’nun etrafında aktif bir biçimde yer aldığı, kimi iş süreçlerinde ortak kararlar aldıkları öne sürülüyor. Lakin bu tezler şu an için sırf söylenti seviyesinde olup, resmi makamlardan yapılmış rastgele bir açıklama ya da açılmış bir dava evrakı bulunmamaktadır.
Aşağıda, Mustafa Uslu hakkında gündeme gelen olaylar, mahkemelik olduğu bireyler, projeleriyle kontaklı savlar ve bu bahislere dair kamuoyuna yansıyan bilgiler şöyle:
1. Erdal Beşikçioğlu ile “Çiçero” Sinemasından Kaynaklanan Alacak Davası
Mustafa Uslu’nun imalcisi olduğu “Çiçero” sinemasında başrol oynayan ünlü oyuncu Erdal Beşikçioğlu, sinemadaki oyunculuk fiyatının ödenmediğini tez ederek, Uslu’nun şirketi Dijital Sanatlar Yapımevi hakkında 277 bin TL’lik icra takibi başlattı. Şirket ise ödeme yapıldığını ve rastgele bir borcun bulunmadığını savundu.
2. “Müslüm” Sinemasında Saygıdeğer Parıltı ile Dava Süreci
2018 imali “Müslüm” sinemasında Müslüm Gürses’in hayatı anlatılırken eşi Sayın Işık ile Mustafa Uslu ortasında büyük bir uyuşmazlık yaşandı. Sayın Parıltı, sinemadaki birtakım ayrıntıların gerçek dışı olduğunu, gelir paylaşımında adaletsizlik olduğunu ileri sürerek imal şirketiyle aykırı düştü. Lakin mahkeme süreci sonunda savcılık, kovuşturmaya gerek olmadığına hükmetti.
3. “Ayla” Sinemasında Süleyman Dilbirliği’nin Ailesiyle Gerginlik
Mustafa Uslu’nun bir öteki biyografik üretimi olan “Ayla” sinemasında, gerçek kahraman Süleyman Dilbirliği’nin ailesi ile üretimci ortasında mal varlığı ve telif mevzularında uyuşmazlık çıktığı öne sürüldü. Bilhassa Süleyman Dilbirliği’nin bankadaki parasının zimmete geçirildiği argümanı, aileyi harekete geçirdi. Fakat bu bahiste kamuya açık bir mahkeme kararı bulunmuyor.
4. “Naim” Sinemasında Naim Süleymanoğlu’nun Kızlarıyla Çekişme
“Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu” sineması sonrasında, efsane haltercinin kızları Sezin ve Esin Süleymanoğlu, yapımcıya dava açtı. Argümana nazaran sinemada kullanılan şahsî eşyalar ve madalyalar geri verilmedi. Uslu tarafı, bu argümanları reddetti. Dava sonucunda rastgele bir mahkumiyet yaşanmadı.
5. “Naim” Sinemasında Bulgar Yapımcılarla Yaşanan Gerilim
İddialara nazaran, “Naim” sineması projesinde Bulgar ortak yapımcılarla yaşanan bir dolandırıcılık krizi Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşındı. Bulgar üretimciler, Mustafa Uslu’nun mutabakatlara uymadığını ve haklarını gasp ettiğini belirten bir mektubu Cumhurbaşkanı’na gönderdi. Bu tez, memleketler arası üretim paydaşlığı açısından büyük yankı uyandırdı.
6. Naylon Fatura ve TÜBİTAK’a Yönelik Dolandırıcılık İddiaları
Bazı kaynaklara nazaran Mustafa Uslu, naylon fatura düzenleyerek sırf sinema projelerinde değil, farklı kamu kurumlarıyla da iş yaptığı periyotta çeşitli usulsüzlükler yaptı. Hatta, bu yapının TÜBİTAK üzere kurumları dolandırdığı ve milyonlarca dolarlık vurgun gerçekleştirdiği argüman edildi. Lakin bu bahiste resmi olarak sonuçlanmış bir ceza kararı şimdi bulunmuyor.
7. Haluk Levent ile Olan Kontaklar ve Suçlamalar
Sosyal medyada sık sık gündeme gelen öbür bir argüman ise, Haluk Levent’in kimi yardım kampanyaları sırasında hasta yakınlarını dolandırdığı ve bu süreçte Mustafa Uslu’nun da yer aldığı istikametinde. Ancak bu tezler rastgele bir kanıt ya da dava ile desteklenmiş değil. Büsbütün kamuoyunda konuşulan, doğruluğu ispatlanmamış söylentilerden ibaret.
8. Ahmet Altınbaşak ve Nuri Sevin’in Meskenlerinin Zimmete Geçirilmesi İddiaları
İddiaya nazaran, Mustafa Uslu’nun Ahmet Altınbaşak’ın ve Nuri Sevin’in meskenlerini adapsız biçimde üzerine geçirdiği ve bu durumun ailelerin dağılmasına neden olduğu öne sürüldü. Fakat bu iki mevzuda da resmi doküman ya da mahkeme kararı kamuya açık değil.
9. Naylon Fatura Çetesiyle İlişkisi ve Devlet Kurumları İddiası
Bazı tezlerde, Mustafa Uslu’nun, naylon fatura düzenleyen bir çetenin başında olduğu, bu çetenin de devlet kurumlarıyla milyonlarca dolarlık işler yaptığı öne sürüldü. Lakin bu bahse dair basında net bilgiler, resmi soruşturmalar yahut açıklamalar şimdi ortaya çıkmadı.
10. Savlar, Dava Süreçleri ve Somut Gerçekler
Mustafa Uslu hakkında ortaya atılan tezlerin bir kısmı resmi mahkeme süreciyle sonuçlanmış ve takipsizlik kararıyla kapanmış durumdayken, bir kısmı ise doğruluğu kanıtlanmamış, belgelenmemiş kamuoyu söylentileri olarak kalıyor.
Şu ana kadar Uslu hakkında ceza almasına yol açan bir mahkeme kararı bulunmamakla birlikte, mesleği boyunca sık sık türel tartışmalar, telif ihtilafları, ödeme krizleri ve ailelerle yaşanan çatışmalar gündemde olmuştur. Her ne kadar bu olaylar üretimci olarak imza attığı başarılı projelerin gölgesinde kalsa da, kamuoyu nezdinde yarattığı inanç erozyonu dikkat caziptir.
